Rus çarı (Kolomenskoye, 1530 – Moskova, 1584). İvan III’ün torunu olan İvan IV (Korkunç İvan) de büyükbabası gibi Rus topraklarını Moskova’nın egemenliği altına almaya çalıştı. Babası Vasiliy III’ün 1533’te ölümü boyarların naipliğinde buhranlı bir döneme yol açtı; İvan, o dönemde henüz üç yaşındaydı. 1542’den başlayarak Moskova metropoliti Makariy, o döneme kadar, ana babasından kalan malları […]
Moskova ve Rusya büyük prensi (Moskova, 1440 – Moskova, 1505). Babası Vasiliy II’den sonra 1462’de yönetimi eline alan ve 1505’e kadar hüküm süren Büyük İvan III Vasiliyeviç döneminde Büyük Moskova Prensliği giderek önem kazandı ve zamanla bir Rus devleti haline geldi. Savaşçıdan çok siyasetçi olan İvan III, bir yandan Rusya’da toprak edinirken, öte yandan da […]
Bizans imparatoru (Üsküp, Yugoslavya, 482-İstanbul, 565). Basit bir çiftçinin oğlu olan İustinianos, kendisinden sonra yerine geçmesini isteyen amcası İustinos I tarafından evlat edinildi. 527’den 565’e kadar Doğu Roma imparatoru olan İustinianos I, sorumlulukları paylaşma örneği göstererek, karısı Theodora’yı siyasal işlere ortak etti, kadınlar üstünde büyük bir etkinlik uygulayan Kilise, bu olayı kendisi için yararlı buldu. […]
Türk devlet adamı (Edirne, 1874-Berlin, 1921). Asıl adı Mehmed Talât olan Talât Bey Edirne Askeri Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra, Edime Posta ve Telgraf İdaresi’nde kâtiplik, Alyans İsrail Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı. Abdülhamit II’nin baskı yönetimi aleyhinde bulundu; 1895’te tutuklandı. 1898’de sürüldüğü Selanik’te Posta ve Telgraf Müdürlüğü’nde çalıştı. Arkadaşlarıyla birlikte, sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti adını olacak […]
Türk devlet adamı (Kahire, 1863 – Roma, 1921). Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve Halim Paşa’nın oğlu olan Mehmet Sait Halim, İsviçre’deki öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul’a geldi, paşa unvanıyla Şurayı Devlet üyeliğine getirildi. Ama bir süre sonra Jöntürklerle ilgisi yüzünden Abdülhamit II’nin baskısına uğradı, İstanbul’u terk ederek Avrupa’ya gitti. Avrupa’daki Jöntürklerle birlikte Abdülhamit II’ye karşı mücadele […]
Türk komutam ve devlet adamı (İstanbul, 1881-Tacikistan, 1922). Harp Okulu’nu bitirip (1899) teğmen rütbesiyle orduya katılan Enver Bey, Harp Akademisi’nde öğrenim gördükten sonra kurmay yüzbaşı olarak Makedonya’da 3. Ordu’ya (merkezi Selanik’teydi) atandı. Manastır, Üsküp, Selanik bölgelerindeki çetelerle uğraştı. 1905’te kolağası, 1906’da binbaşı oldu. Mayıs 1906’da, Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ne girdi. 1907’de katıldığı İttihat ve Terakki […]
Türk komutam ve devlet adamı (Midilli, 1872-Tiflis, 1922). Asıl adı Ahmed Cemal olan Cemal Bey, Harp Okulu’nu ve Akademisi’ni (1895) bitirdikten sonra, Rumeli’de 3. Ordu’da görev aldı. Döneminin pek çok genç subayı gibi İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek bu cemiyetin Rumeli’de gelişmesinde etkili oldu. İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle İstanbul’a geldi. 31 Mart ayaklanmasının bastırılmasından sonra […]
Osmanlı İmparatorluğu’nda Abdülhamit II’ye karşı, Meşrutiyet yönetimi için savaşım veren ve Abdülhamit’i tahttan indirerek, 1913-1918 yılları arasında devlet yönetiminin sorumluluğunu doğrudan üstlenen siyasal kuruluş. İttihat ve Terakki Cemiyeti, önce 1889’da İstanbul’da Askeri Tıbbiye’ de, tıbbiye öğrencilerinden İshak Sükuti, Mehmet Reşit, Abdullah Cevdet, İbrahim Temo ve Hüseyinzade Ali tarafından İttihat-ı Osmani Cemiyeti adıyla kuruldu. İbrahim Temo […]
Sizce ülkemiz ekonomisinin gelişiminde hangi ekonomik faaliyetlere daha fazla yatırım yapmamız gerekir? Nedenlerini açıklayınız. Ülkemizin ekonomik gelişimini sağlamak için sanayi ekonomik faaliyetlerine daha fazla yatırım yapmak gerekir. Ekonomik gelişim ancak üretim ve verimlilik ile sağlanabilir. Arap ülkeleri petrolden dolayı zengin ülkeler olmasına rağmen gelişmiş ülkeler değillerdir. Hiç bir yeraltı kaynağı olmamasına rağmen Almanya gelişmiş bir ülkedir. Gelişimini sanayi […]
– Ormanlar, doğal kaynaklardır. Kendi kendilerini yenileyebilirler, hava kirliliğini azaltırlar ve oksijen üretirler. Ormanların yok olması demek canlıların oksijensiz kalması, canlıların nefes alamaması demektir. – Ormanlar tahrip edilerek, kuruku düzen olan EKOSİSTEM yok olması demektir. Ormanların yok edilmesiyle birlikte ağaçların, ve bununla ilgili ekosistemlerin yok olması, oldukça endişe verici sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu ekosistemlerin sağladığı oksijen […]
Son Yorumlar