Fantastik Sanat, Düşe, doğaüstüye, büyüye ya da kurgubilime başvurarak gerçeği hiçe sayan sanat. GECEYİ DÜŞLEMEK İnsanın başlangıçtaki doğal gece korkusunun yerini, zamanla, gündüzden sonra gelen, insanın kötülükle bir tuttuğu ve ölümünden sonra kurtuluşa erişemediğinde gömüleceğini düşündüğü gece gibi, her çeşit geceden korkma duygusu aldı. Temel olarak, bu biçimde açıklanabilecek, daha da güçlenmiş ve büyüye karışmış bu […]
Fantastik edebiyat, özelliğini, alışılmamış ya da bilinen bir şeyin gerçeklik alanına apansızın girerek, evrensel düzeni, tutarlılığı bozmasından alan edebiyat türü. Düşle, yinelemelerle, sanrıyla ya da yalnızca,düşgücü ürünü bir gerçeklikle beslenen bu tür, edebiyatın varlığı kadar eskidir ve korku verici “doğaüstü motifler”le iç içe geçer. Fantastik edebiyatın kökenini, Ortaçağ’daki olağanüstülük olaylarını işleyen menkıbelerde, XVII. yy. masallarında, […]
Manuel de Falla, İspanyol piyanocusu ve bestecisi (Cadiz, 1876-Alta Gracia, Arjantin, 1946). Müzik öğrenimine Cadiz’de başlayan Manuel de Falla, sonra Madrid’e giderek fose Trago’yla piyano, Pedrell’le beste çalıştı. 1907’de Paris’te Debussy, Ravel ve Dukas’yla dostluk kurdu ve bu sanatçıların kendilerine özgü araştırmalarıyla ayrı ayrı ilgilendi. 1914’te İspanyaya döndükten sonra yaşamının, büyük bir bölümünü Madrid’de, sonra da […]
Mehmet Suphi Ezgi, Türk müzikbilimcisi ve bestecisi (İstanbul, 1869-İstanbul, 1962). Çok küçük yaşta döneminin önde gelen müzikçilerinden dersler almaya başlayan Mehmet Suphi Ezgi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’deki (Tıp Fakültesi) öğrenimi boyunca, Zekai Dede’den repertuvar dersleri aldı; Halim Efendi’den geleneksel tambur çalma yöntemini öğrendi (sonraki yıllarda, bu yöntemin son temsilcisi sıfatıyla, ünlü tambur virtüözü Cemil Bey’i eleştirmiştir). […]
Adını Eyyüb bin Şadi’den alan, asıl kurucusu Selâhaddin (ya da Salâhad- din) Eyyubi olan, Suriye, Mısır, Basra, Mezopotamya, Bingazi, Lübnan, Yemende hüküm sürmüş (1171- 1250/54) sülale. Eyyub bin Şadi ve kardeşi Şirkuh önce Sadadât sülalesinin hizmetinde, sonra Bağdat’ta Mücahiddüddin Behruz’un yanında görev aldılar. Behruz tarafından, Tekrit kalesi muhafızlığına atandılar. Musul atabeki İmadeddin Zengi ile Mücahiddüddin’ […]
Sabahattin Eyüboğlu, Türk yazarı ve belgesel film yönetmeni (Akçaabat, 1908-İstanbul, 1973). 1928 yılında Trabzon Lisesi’ni bitiren Sabahattin Eyüboğlu, Cumhuriyet döneminde Avrupa’ya gönderilen ilk öğrenci toplulukları içinde yer alarak gittiği Fransa’da Dijon, Lyon ve Paris üniversitelerinde yüksek öğrenim gördü (1928-1932). Yurda dönünce, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi oldu ve 1933-1939 […]
Eren Eyüboğlu, Türk ressamı (Yaş, Romanya, 1912- İstanbul, 1988). Orta öğrenimi sırasında, resim sanatına ilgi duyarak özel resim dersleri alan Romen asıllı Eren (Emestine) Eyüboğlu, sanat öğrenimini, Yaş Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamlayıp, 1929’da Paris’e giderek, dört yıl Ândre Lhote’un atölyesinde resim çalıştı. Paris’te tanıştığı Bedri Rahmi Eyüboğlu’yla 1936’da İstanbul’da evlendi. Anadolu’yu dolaşıp, Anadolu doğasını ve […]
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk ressamı ve ozanı (Görele, 1911- İstanbul, 1975). Trabzon Sultanisi’nde orta öğrenim gören Bodri Rahmi Eyüboğlu’nun, resimle ilk bağlantısı Zeki Kocamemi’ nin 1927 yılında bu okula resim öğretmeni olarak atanmasıyla başladı. Hem Zeki Kocamemi’nin, hem de okul müdürü Şerif Bey’in etkisiyle, İstanbul’a gelerek Güzel Sanatlar Akademisine kaydını yaptıran Bedri Rahmi Eyüboğlu, ilk […]
Eylemsizlik, bir cismin, hareketindeki her değişikliğe karşı gösterdiği direnç. Eylemsizlik İlkesi Galileo Galilei çok erken bir tarihte hareketin ne olduğunu kavramış ve ağır cisimlerin düşüş nedenini anlamıştı; ama gezegenlerin hareketleri ancak Newton’dan sonra açıklanabildi: Bununla birlikte, Galileo Galilei’nin eylemsizlik ilkesini bulması önemli bir aşama oldu (daha sonra Newton, bu ilkeyi doğru biçimde ortaya koymuştur): Bir […]
Evrim, canlı varlıkların Yer’in tarihi süresince geçirdikleri dönüşümlerin tümü. Eskiçağ’daki bazı araştırmacılar evrim olgusunu sezinlemişler, Empedokles, Aristoteles, Lucretius ve Ovi- dius, bu olgudan dolaylı olarak söz etmişlerdi. Daha sonra, büyük oranda fosillerin ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu için, evrim düşüncesi paleontolojinin gelişmesine koşut olarak ilerledi. Bununla birlikte evrimcilik düşüncesi XVIII. yy’ da bile tam olarak benimsenmemişti: […]
Son Yorumlar