İranlı bilgin ve ozan (Horasan, Nişapur, 1044?— Nişapur, 1123/1136 arası).
Asıl adı Ebul Feth Ömer bin İbrahim olan Ömer Hayyam’ın yaşamı, özellikle de gençliği konusunda kesin bilgi yoktur. Ama, gerek bilimsel yapıtlarından, gerekse çağdaşı ve daha sonraki kimi yazarların Hayyam’la ilgili yazdıklarından, düzenli ve iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Kimi araştırmacılara göre, bilim adamlığı, ozanlığından üstün olan Ömer Hayyam, mantık, felsefe, gökbilim, matematik üstünde çalışmış, kitaplar yazmış, adını bilgin olarak yaygınlaştırmış, dönemin Belh, Buhara, Merv gibi bilim merkezlerini gezmiş, Bağdat’ta bulunmuş, Selçuklu hükümdarı Melikşah’tan ve Karahanlı Şemsülmülk’ten yakınlık görmüş, eğitimle de uğraşarak fıkıh, ilahiyat, edebiyat, tarih, fizik, gökbilim gibi Sallarda dersler vermiştir. Ozanlığı dışında fizik, metafizik, matematik ve gökbilim konularında da yazılan bulunan Ömer Hayyam ayrıca, Merv gözlemevi yöneticiliğinde bulunmuş, İran takvimini düzenleme çalışmalarına katılmıştır. Ortaçağ’ın en büyük matematikçisi sayılan Ömer Hayyam’ın, El Cebr (Cebir) adlı kitabı, ikinci dereceden denklemlerin, geometrik ve cebirsel çözümlerini içerir; aralarında üçüncü dereceden olanlar da bulunmak üzere denklemleri sınıflandırır.
Rubailer
Ömer Hayyam, İslam ülkelerinde yaygınlaşan ve sevilen bir tür olan rubai (aruzla ve aaba uyak düzeniyle yazılan dört dizelik şiir; dörtlükler) türünün kurucusudur. Aşağı yukarı bütün dünya dillerine çevrilen Rubailerinde (Rubaiyyat) yapmacıksız ve akıcı bir dil kullanan Ömer Hayyam, aklı ve sağduyuyu hiçbir zaman elden bırakmayarak, yaşadığı çevreyi dikkatle gözlemleyen, haksızlıklara, adaletsizliklere, kaba softalığa zaman zaman iğneli ve nükteli, zaman zamansa kaba alaycı bir biçimde karşı çıkan bir ozan olarak görünür. Dolayısıyla, şiirinde düş gücünden çok, gerçekçi çizgi egemendir. Aşk, şarap, yaşama sevinci, geçmişin ne olduğu bilinmediği gibi geleceğin de ne olacağının bilinemeyeceği, bu nedenle yaşanan andan ve yaşamdan zevk alma gibi konuları işler. Kaba bir hazcılıktan uzak olduğu, şiirinin düşünsel çatısını, yaşamın ve insanın önemi üstüne kurduğu söylenebilir. Bu dünyaya olan bağlılığı, cenneti, cehennemi insanın içinde arayan görüşü, toplumsal ve dinsel kurallara boş vermiş görünmesi, kendisinden dinsel bakımdan kuşku duyulmasına da yol açmıştır.
Ömer Hayyam Başlıca Eserleri
İnceleme; Muhtasar fi’tTabiiyat (Fiziksel Konuların Özeti); Muhtasar fi’l-Vücud (Varlık Bilgisi Özeti); ElKevn ve’t-Teklif (Oluşlar ve Görüşler); El-Cebr (Cebir); Mizanül-Hikem (Bilgeliklerin Ölçüsü); Ravzat-ül-Ukul (Akıllar Bahçesi.)
Şiir; Rubailer (Rubaiyyat).
biraz daha kısa olabilirdi ):