“Melek, şeytan, ahiret, kıyamet, mizan, cennet ve cehennem” kavramlarının anlamlarını araştırınız.
Melek, duyularla algılanamayan ve gerçek suretleriyle görülmeyen, bize ilahi kitaplarla bildirilen nurani varlıklara denir.
Şeytan, Kur’an-ı Kerim’de sözü edilen görülmeyen varlıklardan bir diğeri de şeytandır. Kur’an’da konuyla ilgili ayetlerden anlaşıldığına göre şeytan, insanları Yüce Allah’a ibadet etmekten alıkoyup onları daima kötülüğe yönlendirmeye çalışan varlıktır.
Ahiret, kıyametten sonra diriltilecek olan insanların dünyadaki davranışlarından hesaba çekilecekleri ve sonsuza değin yaşayacakları alemdir. Ahiretin varlığına inanmak, dinimizin inanç esaslarındandır. Kutsal kitabımızdaki pek çok ayette ahiretin var olduğu belirtilmekte ve ahirete iman, Yüce Allah’a imanla birlikte anılmaktadır.
Kıyamet, evrenin yok olacağı, sonra Yüce Allah tarafından diriltilen bütün insanların mahşerde toplanacağı zamandır. Kıyametin ne zaman gerçekleşeceğini yalnız Allahü Teâlâ bilir.
Mizan, insanlar, dünyadaki yaşantı ve davranışlarından sorguya çekileceklerdir. Niteliğini ancak Yüce Allah’ın bildiği mizan kurulacak ve insanların sevaplarıyla günahları mizanda tartılacaktır. Sevapları günahlarından ağır gelen müminlerin bütün günahları Allahü Teâlâ ta rafından bağışlanacak ve bu insanlar, ceza görmekten kurtulacaklardır
Cennet, dünyada Allahü Teâlâ için yapılan çalışmaların, ibadetlerin, çekilen zorluk ve meşakkatlerin karşılığının görüleceği ödül yeridir. Kur’an’da cennet hakkında bazı bilgiler verilmektedir.
Cehennem, Yüce Allah’a inanmayan, inanmadığı halde inanmış görünen, Müslüman olduktan sonra dininden
dönen ve Yüce Allah’ın buyruklarına uymayıp karşı gelen insanlar ise cehennemde ceza göreceklerdir. Müslüman olduğu halde günahı sevabından daha çok olan insanlar da Yüce Allah bağışlamazsa
aynı cezaya uğrayacaklardır.
Son Yorumlar