Bir öyküyü, taklit ve canlandırma yoluyla anlatmaya dayanan seyirlik oyun türü (bu işi yapan sanatçıya meddah adı verilir).
Geleneksel Türk seyirlik oyunları arasında önemli bir yeri oian meddahlığın tarihi, çok eskiye dayanır. Daha çok Asya’da (Hindistan. Çin. Orta ve Güney Asya ülkeleri) görülen meddahlığa bazı Batı ülkelerinde de raslanır. İran’da nakkal. Araplarda makame adını alan meddahın ve meddahlık sanatının, özellikle Araplarda köklü ve yaygın bir geleneği vardı: ayrıca öykü anlatma geleneğine yakın türler de türemişti. Bunlardan Kerbela olaylarını anlatanlara rûzehan. Hz. Muhammed’in ailesinin basından gecen acıklı olayları anlatanlara da perdedâri denir.
Türkiye’de meddahın konu ve anlaJım yöntemleri Türk toplumunun geçirdiği değişim evrelerine göre biçimlenmiş, ayrıca dinleyicilerle olan etkileşim sonucu, meddahların her dönemde kendilerine özgü bir anlatım biçimi geliştirdikleri görülmüştür. Anadolu Selçukluları döneminde Türk meddahları önceleri halifeleri, padişahları öven bir anlatım biçimi benimsemişler, daha sonra güncel yaşamı ele alan öyküleri, kahramanlık destanlarını ve fıkraları işlemeye başlamışlardır. Öte yandan, İstanbul’da yetişen meddahlar Anadolu’da etkinliğini sürdüren meddahlardan oldukça farklı bir yol ve yöntem izleyerek, gerçek içerikli öyküleri, gülmece çerçevesi içine oturtup başarılı örnekler sunmuşlardır.
Konu vönünden geleneksel Türk halk kültürü ürünlerinden olan Dede Korkut. Köroğlu ve İslam geleneği içinde yer alan Seyit Battal Gazi menkıbesi, Kerbela olayının çeşitli bölümleri, Hz. Hamza ve halife Ali konusundaki menk’beler. destanlar, efsaneler meddahların en çok yeğledikleri konu kaynakları arasmda yer alır. Ayrıca Tanzimat dönemi romanları. Meşrutiyet dönemi tiyatro yapıtları da meddahların konularına geniş ölçüde kaynaklık etmiştir.
Meddahlar, öykülerini anlatırken gülmeceyi ön plana geçirdikleri gibi, seyirciye bir ahlak dersi, bir dünya görüşü vermeyi de amaçlarlar. Usta ve gerçekçi bir kişiliğe sahip olan Türk meddahları öykülerini anlatırlarken, Acem, Anadolulu, Çerkez, Arnavut, Yahudi. Laz gibi tipleri kendi ağızlarıyla konuştururlar. Bu bakımdan karagöz ve ortaoyımuyla benzerlik gösteren meddahlık iki yönde gelişmiştir: Benzetme ve canlandırma. Çeşitli insanların, hayvanların, makinelerin, vb’nin seslerine sesini benzeten meddah, herhangi bir öyküyü anlatırken, çeşitli kişileri de oynayarak canlandırır. Bu canlandırmada omuzuna ya da boynuna doladığı mendille elindeki değneğin önemli bir işlevi vardır. Değneği üç kez yere vurarak izleyicileri susmaya çağırır, kapı çalma taklidi yapar, ayrıca değneği saz, süpürge ve tüfek yerine de kullanır. Meddah, öyküsüne şiir, tekerleme ve kalıplaşmış sözlerle başlar. Oyun bitince izleyicilerden özür diler, oyundan alınacak ahlak dersini de belirterek gelecek öykünün adını ve hangi kahvede anlatacağını söyledikten sonra, bulunduğu yerden ayrılırdı. Eskiden kahvelerde, halk arasmda ve saray çevresinde oldukça çok tutulan meddahlar, günümüzde özellikle tiyatrolarda ve televizyonda gösterilerini sergilemektedirler.
Gerek eğlendirici olması, gerekse bir ahlak dersi vermesi bakımından çok tutulan bir sanat türü olan meddah öyküleri konusunda yazılmış temel kitaplar arasında Mecmuai Fevaid adlı yazma yapıtın önemli bir yeri vardır. Konuyla ilgili çağdaş araştırmalar arasında da Özdemir Nutku’nun Meddahlık ve Meddah Hikâyeleri
(1976) adlı yapıtını belirtmek gerekir. Tanınmış meddahlar arasında özellikle şu adlar sayılabilir: Kör Haşan, Meddah Yusufî (XIV. yy.):Harman Danası, Meddah Ömer, Balaban Lâl (XV. yy.); Nakkaş Haşan, Çokyedi Reis, Derviş Eğlence, Derviş Haşan (XVI. yy.); İncili Çavuş, Pertevîzâde Ahmet Çelebi, Saçakçızâde, Bursalı Harşene Mahmut, Kara Firuz, Tireli Ali Bey, Veysî Çelebi (XVII. yy.); Derviş Mehmet. Galatalı Şekerci Salih, Sandalcı Halil. Üsküdarlı Mehmet Çelebi. Beyazı İbrahim Çelebi (XVIII. yy.); Musahip Çavuş Abdî Efendi, Lüleci Mehmet, Kız Ahmet, Meddah Salih, Musahip Sait Efendi, Başmusahip Hâtif Efendi. Cin Ahmet, Piç Emin, Kör Osman. Âşık Haşan, Yağcı İzzet, Kör Hafızlar.MustafaReis.MeddahMustafa, Ayı Tahsin, Meddah İsmet, Meddah Şükrü, Kavuklu Ali, Borazan Tevfik (XIX. yy.); Meddah Sururî, Beşiktaşlı Kemal, Meddah Hakkı Efendi, Küçük Ali, Nâşit, Dümbüllü İsmail, Münir Özkul, Gazanfer Özcan, Erol Günaydın, Yılmaz Gruda, Levent Kırca (XX. yy)
Son Yorumlar