Roma imparatoru Marcus Aurelius (Roma, 121 – Vindo- bona [günümüzde Viyana], 180). Roma imparatoru Antoninus tarafından evlat edinilen Marcus Aurelius, 161-180 yıllan arasında, önce Lucius Aurelius Verus ile birlikte, onun ölümünden sonra da (169) tek başma saltanat sürdü.
Marcus Aurelius’un egemen olduğu dönemde kuzeyde Quaduslar ve Markomanlar, doğudaysa Suriye’yi istila eden Parthlara karşı aralıksız savaşlar yapıldı. Parthların üstüne iki sefer düzenleyen Marcus Aurelius bu arada ordugâhında imparatorluğun işlerini yönetmeyi ve felsefeyle ilgilenmeyi de sürdürdü. Elde ettiği zaferlerle büyük bir ün kazanan Marcus Aurelius adına Forum’da bir anıt dikildi (Antoninus Sütunu).
Saltanatının hiç değilse bir bölümünde Hıristiyanlara karşı anlayışlı davranan ama daha sonra halkın öfkesini gidermek için Hıristiyanlara işkence edilmesine göz yuman Marcus Aurelius usta bir yöneticiydi, devletin mali durumunu ve adliye örgütünü düzeltti, edebiyat ve sanatı imparatorluğun her yanında, özellikle de Roma ve Eski Yunan’da korudu.
Düşünceleri
Marcus Aurelius, aslında yayımlanmak üzere yazılmamış Düşünceler’i (Ta Eis Euaton) bıraktı. Yunanca kaleme alınmış Düşünceler, sonradan, bentler halinde bölünmüş 12 kitapta toplandı. Bazen birkaç bent, aynı konuyu işleyen bir bütün oluşturur; çoğunlukla birbirini izleyen düşünceler arasında herhangi bir bağ yoktur. Bazı düşünceler bir ya da iki satıra sığacak kadar kısa, bazılarıysa uzundur. Kimileri yalnızca alıntılardan oluşurken, kimileri stoacı öğretiden çağrışımlar taşır. Ancak, bunların arasında yazarın kendine yönelttiği itiraflara, azarlamalara, başından geçen olaylardan kaynaklanan düşüncelere de raslanır. Marcus Aurelius ahlaki çabasında kendisine destek olabilecek şeyleri, kendinde stoacılığın bilgeliğini koruyacağına inandığı şeyleri yazıyordu. Özgür bir öğretisi yoktu ama, hocalarının daha soyut olan düşüncelerine insancü bir görünüm getirmişti. Düşünceler’i okurken, yalnızca fiziksel ya da mantıksal önermeleri ve ahlaki ilkeleri değil, ama son derece etkin bir yaşamda başkalarının öğrettiklerinden kendi payına düşeni günü gününe uygulayan duyarlı, alçakgönüllü, doğru bir insanın sesini bulmak olasıdır. Açıkyüreklilikle oluşturulmuş Düşünceler kitabı Eskiçağ bügeliğinin özeti saydır.
Son Yorumlar