İtalyan yazarı Manzoni, (Milano, 1785-Milano, 1873).
Lombardialı soylu bir ailenin çocuğu olan Alessandro Manzoni, Milano’da ve Pavia’da okudu. 1805’te Paris’e gitti, burada yaşadığı birkaç yıl içinde XVIII yy. ideolojisine bağlı çevrelerle ilişki kurdu. 1808’de Cenevreli bir Calvinci olan Henriette Blondel ile evlendi. 1810’da karısının din değiştirmesinden sonra, Katolikliğe yöneldi ve bu olay İnni sacri (Kutsal İlahiler, 1812-1822) adlı yapıtma esin kaynağı oldu (bu yapıt şu bölümlerden oluşur: İl Natale;La Passione; La Resurrezione; İl nome di Mana; La Pentecoste).
On beş yıl boyunca temel yapıtlarını ortaya koyan Manzoni 1830’a doğru, İ promessi sposi (Nişanlılar) adlı romanının kendisine yalnızca İtalya’da değil tüm Avrupa ülkelerinde ün kazandırmasından sonra edebiyat alanında yazmayı bırakıp yalnızca bilimsel çalışmalara yöneldi. Milano’da ya da kent dışında, siyasal olaylardan uzak gösterişsiz bir yaşam sürdü. Ama düşüncelerinin hiçbirini inkâr etmedi. İtalya’nın birleşmesi sırasında, hükümet tarafından senatörlüğe getirildi. 28 Mayıs 1873’te ölünce, ülkenin her yanında gösteriler düzenlendi; Milano halkı da mezarını yaptırdı.
İ Promessi Sposi (Nişanlılar)
Bir tek romanı, yani İ promessi sposi (Nişanlılar, 1825-1827) Manzoni’nin ölümsüzleşmesine yeterli oldu. Bu roman, çok daha uzun, olayları ve diyalogları bakımından daha tiyatrosal olan ve Manzoni’nin ayıklayarak kısalttığı Fermo ve Lucia (1821-1823) adlı bir romanın yeniden yazılmış son biçimiydi. Manzoni, Walter Scott’un etkisinde kalarak yazdığı İ promessi sposi’yi “köylülerle, soylularla, rahiplerle, yargıçlarla, büginlerle, savaş ve açlık”la doldurmuştu. Bu kişiler ve olaylar, ilginç olmaları nedeniyle değil, bir toplumsal gerçekliği yansıttıkları için bu romanda yer alıyorlardı ve Manzoni böylece bir tarih tablosu çizmiş oluyordu.
İ promessi sposi Milano’da ayaklanmanın patlak verdiği Kasım 1628 olaylarıyla başlar ve 1630 veba salgınıyla sona erer. “Nişanlılar”, yani Renzo ve Lucia romantik kahramanlar olmaktan çok, bir toplumsal serüven, yani Mantova veraset savaşları içinde kaybolmuş alçakgönüllü tanıklar ve küçük insanlardır. Aşırı bir gerçekçilik ve yırtıcı bir alaycılık, İ promessi sposi’yi bir toplumun modern tablosu haline getirir; burada “feodal anarşiyle ve halk anarşisiyle birleşmiş en keyfi bir hükümetin etkinlikleri” göz önüne serilir.
Yetkinlik Kavgası
Manzoni, “temelinde doğru bulunmayan her konuyu, önceden mahkûm edebiliriz,” diyordu. Titiz bir tarihçi ve devrimci bir edebiyat kuramcısı olan Manzoni, Hıristiyanlığın,en büyük esinler olan aşkın, yurtseverliğin, adaletin ve iç barışın kaynağı olabileceğini göstermek istemiş; yetkin olabilmesi için kesinlikle edinmesi gereken ahlaksal değeri edebiyata kazandırmayı amaçlamıştır. Yetkinlik kaygısıyla da, yapıtlarını yavaş yavaş ve büyük bir titizlikle hazırlamıştır. Manzoni’nin yukarda belirttiğimiz yapıtları dışında odları (İl cinque marsi [Beş Mart, 1821]; Marzo 1821 [Mart 1821,1848]),trajedileri (Carmagnola, 1819; Adelchi, 1822), tarih, dil ve din konusunda yapıtları vardır.
Son Yorumlar