A.B.D’nde gizli dernek.
A.B.D. tarihinin Ayrılık Savaşı’m izleyen en karışık döneminde ortaya çıkan Ku Klux Klan’m, bellibaşlı göstergeleri başkan Abraham Lincoln’ün 1865’te katli, Memphis ve New Orleans’ta zencilerin toplu olarak öldürülmeleri (1866) oldu.
Devlet gücünün yönetim alanmda olduğu kadar hukuksal alanda da yetersiz kalması, işlerliğinin bozulması ve güçlü bir beyaz azınlığın “kara tehlike”ye karşı, A.B.D’nin güney kesiminde üstünlüğünü yitirme durumuyla karşı karşıya gelmesi sonucundaki şiddetli tepkiden kaynaklanan Ku Klux Klan, toplumsal ve siyasal alandaki bir bunalım döneminde belirdi. Önceleri işsiz güçsüz bir gençliğin oyalanma gereksinimlerini gideren bu dernek, giderek ülkenin bütün güney bölgelerinde beyaz terörü düzenleyen bastırıcı nitelikte gizli bir ordu haline dönüştü. Örgütün bundan sonraki tek amacı, zencilere özgürlük sağlayacak her türlü kararı başarısızlıkla sonuçlandırmaya çalışmak oldu. İktidardaki radikal demokratlardan oluşan parti,yönetim gücünün yıpranmasının yanı sıra, siyasetini güney eyaletlerinde kabul ettirememesinden kaynaklanan ciddi bir iç bunalıma düştü; bu da Ku Klux Klan’ın örgütlenmesini kolaylaştırdı ve Ku Klux Klan’ın gizli ordusunun terör eylemleri karşısında hükümet tepkisiz kaldı.
İlk Klanın Doğuşu
İlk klanın doğuşu konusunda birbiriyle çelişen görüşler vardır. Tennesse’deki kuruculardan birinin görüşü gerçeğe uygun gibidir: Buna göre Ayrılık Savaşı’ndan yenilmiş olarak dönen altı gencin, topluluklarının ve kendilerinin geri planda kalmaya mahkûm olduklarını anlamaları üstüne, eğlence amacıyla kurdukları derneğe (yunancada, “daire” anlamına gelen kyklos ile İskoç dilinde “aile topluluğu” anlamına gelen elan sözcüklerinden kaynaklanan) Ku Klux Klan adım verdiler.
Kent içinde çarşafa sarınarak dolaşan Ku Klux Klan üyeleri, adlarıma ve giysilerinin zencileri ne kadar korkuttuğunu gözleme olanağı buldular ve bu durumdan yararlanma «oluna gittiler. Oyunlarım bir dizi eyleme dönüştürdüler. Bundan sonra da Klan’ lar, A.B.D’nin güney eyaletlerinde hızla yayıldı.
Devlet İçinde Devlet
Güney’in gizli direnişçiler ordusu haline dönüşen Ku Klux Klan, A.B.D. ordusunda savaşsever bir süvari olan Nathan Bedford Forrest’in yönlendirmesiyle yalnız zencilere karşı değil, aynı zamanda Kuzeylilere ve radikallere karşı da şiddet eylemlerine (linç etme, dövme, kırbaçlama, vb.) girişti. On binlerce etkin üyesiyle çok iyi örgütlenen dernek,Kuzey den gelen bütün emirlere aldırmayarak devlet içinde devlet haline geldi. Başlattıkları yoğun şiddet eylemleri engellenemeyince ilk klan yöneticileri örgütlerini dağıtmayı kararlaştırdılar. Bu karar “Büyük Büyücü” Nathan Bedford Forest tarafından açıklandı. XX.yy’da yeniden ortaya çıkan Ku Klux Klan, ırkçılık (yalnız zencilere değil, aynı zamanda Yahudilere ve öbür etnik azınlıklara karşı), ulusçuluk,hatta ayrılıkçılık ve savaşa karşı olma temellerine dayanan bir ideolotjinin aracı oldu. A.B.D. Kongresi’nin ve yönetiminin en gerici temsilcileri tarafından yoğun biçimde desteklendi. Bu gelişme evresinde Klan’m bölgesel niteliği kayboldu: Klan üyeleri, ateşe verdikleri haçlarla korku salma amacı güttükleri garip törenler gerçekleştirdiler. 1920 ve 1930 yıllarının bunalımlı ortamı içinde A.B.D’nin bütün bölgelerine yayüarak, 1925’te yetkilileri büyük şaşkınlık içinde bırakan çarpıcı bir gösteriyle eylemlerini başkent Washington’a kadar yaydılar. Bununla birlikte, modern Klan, 1944’te önemli bir gecikmiş borcu ödememek için ve en önemli üyelerini işin içine katan skandallar yüzünden dağılmak zorunda kaldı. Küçük gruplar halinde çalışmalarını sürdürdüyse de gücü, dayanışması zayıfladı.
Günümüzdeki Durum
1950 yıllarından başlayarak dağıttığı el ilanları ve afişlerle etkinliğini sürdüren Ku Klux Klan, zaman zaman beliren antikomünist taşkınlıkları desteklemek için ortaya çıktı. Ama, benzer A.B.D. kuruluşlarıyla birlikte sıradan bir dernek niteliğinde kaldı. 1964’ten başlayarak Ku Klux Klan’ın terör eylemleri, artık hiçbir siyaset adamından açıkça destek görmez oldu. Ku Klux Klan, günümüzde pek önemli olmasa da etkisini tümüyle yitirmemiştir. Güney’de, Kuzey yönetimine karşı savaştığı zamanda olduğu gibi özellikle medeni haklar konusundaki bütün yasaların (zenci haklarında eşitlik) uygulanmasına karşı koyarak, seçmenleri korkutmakta, kararsızlık ortamı ve ayaklanma havası yaratmaktadır.
Son Yorumlar