Isının ve geniş anlamda her türlü enerjinin, bir sıvının ya da gazın moleküllerinin hareketiyle taşınması. Tabanı bir ısı kaynağıyla temas halindeki kapta ısıtüan su, konveksiyon hareketlerinin merkezidir. Isınan su yükselir ve yerine yan çeperlerden soğuyan su geçer. Maddenin bu hareketleri, sıcak bölümlerin soğuk alanlara geçmesini sağlayarak bir ısı alışverişini gerçekleştirirler. Bu olay, akışkanın sıcaklığa bağlı olarak özgül ağırlığında görülen değişikliklerle açıklanır. Gerçekten de, ısı kaynağının üstünde bulunan su kütlesinin hacmi genleşmeyle artar; özgül ağırlığı azalır. Çevresindekine göre daha az yoğun hale gelen bu sıvı bölümü yükselir. Bir ortamdaki sıcaklığın homojen olmaması, maddenin yer değiştirmesine neden olur. Bacaların çekmesi, toz sürüklenmesiyle birlikte sıcak bir cisim üstünde havanın hareketleri, ısıtma tesisatında sıcak suyun radyatörlere yönelmesi, soğuk suyun da kazana dönmesi konveksiyon olaylarının kullanımlarına örnektir. Bu hareketlerin yol açtığı ısı yitimi, akışkanın engellenmesiyle azaltılabilir. Tanecikli mantar, cam elyafından şilteler, havayı tanecikler ya da lifler arasında hareketsizleştirerek konveksiyonu hemen hemen yok eden kötü iletken maddelerdir.
Atmosfer olaylarının incelenmesi, bazı rüzgârların, konveksiyon akımları olduğunu göstermiştir. Özellikle sıcaklığın toprak yakınında homojen olmaması, su buharı sürükleyerek, kümülüs ve kümülonimbüs gibi dikey olarak çok gelişmiş bulutların oluşmasını sağlayan az çok düzenli burgaçlara yol açar. Bir yıldızda konveksiyon akımlan, özellikle temel bileşenlerden (hidrojen ve helyum) birinin iyonlaşması olanaklıysa gerçekleşirler. Bu konveksiyon alanlarının bulunması, yıldızların evrimiyle ilgili kuramlarda büyük önem taşır. Bunlar, bir yandan merkezi ve çevresel bölgelerin kimyasal bileşimlerini homojenleştiren bir karışıma neden olur; öte yandan konveksiyon alanından dışa doğru yayılan ses dalgalarının, yıldızın atmosferinde, özellikle taç ve kromosferin (renkküre) ısınmasında önemli etkileri vardır.
Son Yorumlar