Kazım Karabekir, Türk komutanı ve devlet adamı (İstanbul, 1882 – Ankara, 1948).
Zeyrek’te başladığı ilköğrenimini, babası Mehmet Emin Paşa’nın ordudaki görevi nedeniyle bulunduğu Van. Harput ve Mekke’de sürdüren Kâzım Karabekir, daha sonra Fatih Askeri Rüştiyesi’ni (1896), Kuleli Askeri İdadisi’ni (1899), Harp Okulu’nu (1902) ve Harp Akademisi’ni (1905) bitirdi. Kurmay yüzbaşı olarak atandığı Manastır’da iki yıl süreyle kıta stajını yaptı, ardından Manastır Bölge kurmay başkanlığında görev aldı. Enver Bey (Enver Paşa) ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Manastır şubesini kurdu. Bölgedeki Rum, Bulgar ve Sırp komitacılarını sindirmeye çalıştı, Bulgarlarla yapılan çarpışmalarda gösterdiği başarılardan ötürü kolağalığına yükseltilerek Harp Okulu öğretmenliğine atandı (1907); bir süre sonra, Edirne’deki II. Ordu 3. Piyade Tümeni kurmay başkanlığına getirildi. 31 Mart Olayı’nı bastırmak üzere Selânik’ten hareket eden Hareket Ordusu’na 2. Kafkas Tümeni kurmay başkanı sıfatıyla katıldı. İstanbul’da Beyoğlu kışlalarının ele geçirilmesinde ve Yıldız’ın işgalinde önemli rol oynadı. 1910’da Arnavutluk ayaklanmasının bastırılmasında Kolordu Harekât Şubesi başkanı ve kurmay başkanvekili olan Kâzım Karabekir, 1912’de binbaşılığa yükseldi. Edirne’de 10. Piyade Tümeni kurmay başkanıyken Trakya sınır komiseri vekili olarak da görev yaptı.
BALKAN VE BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞLARI
Balkan Savaşı’nda tümeniyle Edirne savunmasına katılan Kâzım Karabekir, savaştan sonra Genelkurmay Haberalma Şubesi başkanlığına getirildi. Bir buçuk ay süren bir Avrupa gezisi yaptı. Birinci Dünya savaşı başında (1914) kaymakamlığa yükseltilerek Kuvve-i Seferiye komutanlığına atandı ve İran harekâtında görevlendirildi. Halep’teyken Sarıkamış bozgunu üstüne Kuvve-i Seferiye ile Doğu cephesi emrine verildi. Cephede ağır yaralanan sınıf arkadaşı Süleyman Askeri Bey’den Irak Bölge komutanlığını devralmak için Bağdat’a gitti. Daha sonra İstanbul’da (Kartal’da) bulunan 14. Tümen komutanlığına atandı; bir süre sonra da tümeniyle birlikte Çanakkale’ye sevk edildi. Kereviz- dere’de Fransızlara’karşı 3,5 ay savaştı; rütbesi miralaylığa yükseltilerek kolordu komutanlığına atandı (1915); ama bu atama kararma Liman von Sanders’in itiraz etmesi üzerine, İstanbul’daki kurmay başkanlığına alındı. Irak’ta 6. Ordu komutanlığına gönderilen feldmareşal Von der Goltz’un kurmay başkanı olarak Bağdat’a gitti. Goltz’un ölümü (1916) üzerine Kut’ül Amare’nin kuşatılmasmda büyük başarılar gösterdi. Irak cephesinde İngilizlerle yapılan çarpışmalara katıldı. 1917’de Diyarbakır bölgesindeki 2. Kolordu komutanlığına getirildi. Ayrıca Van, Bitlis, Muş, Elazığ cephesindeki 2. Ordu komutanlığına da vekâlet etti. 1918 başmda Erzincan bölgesindeki 1. Kafkas Kolordusu komutanlığına atandı; bu kolorduyla, Erzincan ve Erzurum’u Rus subaylarıyla desteklenmiş Ermeni ordusunun elinden kurtardı; Kars ve Gümrü kalelerinin alınmasında etkin rol oynadı. Bu ba şarılarından ötürü rütbesi 1918’de mirlivalığa yükseltüdi. Ermenistan’ı ve İran Azerbaycam’nı ele geçirerek, Azerbaycan’a kadar sokulmuş olan İngiliz kuvvetlerini geri püskürttü, Tebriz’i karargâh yaptı.
YENİ HEDEF: ULUSAL BAĞIMSIZLIK
Kâzım Karabekir, Mondros mütarekesinden sonra sadrazam ve harbiye nazırı Ahmet İzzet Paşa tarafından. Genelkurmay başkanlığına getirilmek üzere İstanbul’a çağrıldı ama, bu görevi kabul etmedi. Milli mücadeleye girişmek isteyen Mustafa Kemal Paşa ile Şişli’deki evinde görüştü. O da saray ve çevresinden umudu kesmişti. Bağımsızlık savaşının kazanılması için halkın örgütlenmesinin ve Anadolu’ya geçmenin gerekli olduğuna inanıyordu. Önce Tekirdağ’daki 14. Kolordu komutanlığına, ardından da Erzurum’daki 15. Kolordu komutanlığına atanmasını sağladı.
12 Nisan 1919’da “Gülcemal” vapuruyla İstanbul’dan ayrıldı. 19 Nisanda Trabzon’a vardı ve 30 Nisana kadar burada kaldı; 3 Mayıs 1919’da Erzurum’a geçti. Kâzım Karabekir, bu tarihten sonra bağımsızlığın gerçekleşmesi yolunda Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı; Amasya müzakerelerine katıldı (12 Haziran 1919), Erzurum ve Sivas kongrelerinin hazırlanmasında ve başarıyla sonuçlanmasında büyük çaba harcadı.
15. Kolordu ve sonra Doğu cephesi komutanı olarak. Ermeni ordusunu Sarıkamış, Kars ve Gümrü yöresinde bozguna uğratarak Elviye-i Selâse’yi (Kars, Ardahan, Batum) kurtardı (Doğu Anadolu bölgesindeki Türk ordusunun Ermenilere karşı kazandığı bu zaferden sonra 3 Aralık 1920’de T.B.M.M’nin imzaladığı ilk anlaşma olan Gümrü barış anlaşması, hükümet adına Doğu cephesi komutanı Kâzım Karabekir başkanlığındaki heyet tarafından yapıldı). Kars zaferinden sonra ferikliğe yükseltilen Karabekir, Ermeni ordusunun elindeki süah ve cephanelerin önemli bir bölümünün Türk hükümetine teslim edilmesini de gerçekleştirdi (bu silah ve cephaneler Batı cephesine gönderilmiştir).
SAVAŞ ALANLARINDAN SİYASET ALANINA
Kâzım Karabekir, Doğu cephesinde askeri harekâtı sürdürürken, T.B.M.M’ne I. dönemde (1920) Edirne milletvekili olarak girmişti. Doğudaki zaferden sonra Ankara’daki I. Ordu müfettişliğine atanan Kâzım Karabekir, II. devredeyse İstanbul milletvekili oldu (1923). 1924 Ekiminin başlarında Meclis’te Halk Fırkası’mn Meclis üstündeki baskısını kaldırmak amacıyla oluşan Dörtler’in (Rauf Orbay, Refet Bele, Adnan Adıvar, İsmail Canbulat) tarafını tuttu, 25 Kasımda da Halk Fırkası’ndan istifa etti. Birkaç gün sonra da yeni kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’mn (17 Kasım 1924) genel başkanlığına seçildi (bu parti. Şeyh Sait ayaklanmasıyla ilişkisi bulunduğu, gericilik eylemlerini desteklediği, din sömürüsü yaptığı gerekçesiyle 3 Haziran 1925’te kapatıldı). Daha sonra Atatürk’e İzmir’ de düzenlenen suikastla ilgili görüldüğü için tutuklandı. İstiklal Mahkemesi’ne verildi; ama yargılama sonunda aklandı (1926). Bir yıl sonra askerlikten emekliye ayrıldı; ayrıca siyasal yaşamdan da bütünüyle çekildi. Atatürk’ün ölümünden sonra yeniden siyasal yaşama giren Kâzım Karabekir. 6 Ocak 1939‘da İstanbul mületvekili seçildi; ölümüne kadar dört seçim devresinde T.B.M.M’nde yer aldı.
1946’da T.B.M.M. başkanlığına seçildi; bu görevindeyken öldü.
Kâzım Karabekir, siyaset ve askerlik konusunda bazı kitaplar yazmıştır. Bu yapıtların arasında özellikle şunlar sayılabilir: Sırp Bulgar Seferi (1911); Ermeni Mezalimi (1 SlQ);İsiiklâl Harbimizin Esasları (1933); Cihan Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik? (1937); Erzincan ve Erzurum ‘un Kurtuluşu (1939); İstiklâl Harbimiz (ölümünden sonra, 1960]; İstiklâl Harbimiz ‘de Enver Paşa ve İttihad ve Terakki Erkânı (ölümünden sonra, 1967); İttihad ve Terakki Cemiyeti 1896 – 1909 (ölümünden sonra, 1982).
Son Yorumlar