Çok değişken yapısı ve molekül ağırlığı olan bitkisel kökenli protein. Lektinler, glikolipit ve glikoprotein gibi glüsitli hücre zarı temel oluşturucularıyla birleşir ve bunları birbirlerine bağlarlar (aglütinasyon). Seçmeli olan bu bağlama ya da birleştirme olayı lektinin yapışma ve hücre zarının bileşimine bağlıdır. Lektinlerin bitkisel kökenleri ve alyuvarları birbirlerine bağlayabilme yetenekleri,bunların fitohemaglütinin ya da yalnızca hemaglütinin olarak […]
Ansiklopedi
Güvenirliliği kabul görmüş, ansiklopedilerden derlenmiş ansiklopedik bilgiler.
Uyarılmış ışınım yayınımı yoluyla çalışan ışık yükselticisi (İngilizce laser: Light Amplification by Stimulated Emission of Radiations’ın baş harflerinden) ve uyarılmış ışınım yayınımı yoluyla çok kısa dalga yükselticisi (İngilizce ma ser: Microwave Amplification by Stimulated Emission of Radiations’ınbaş harflerinden) [Türkçede laser ve maser biçiminde de yazılır]. Fizikçiler için lazer, elektromagnetik dalga yükselticisi (görsel dalga yayınlayıcısı) yada […]
Fransız kimyacısı (Paris, 1743 – Paris, 1794). Zengin bir ailenin çocuğu olan Lavoisier yirmi bir yaşında Bilimler Akademisi’nin bir ödülünü aldı; yirmi beş yaşında da aynı akademiye üye seçildi. 1779’da “fermier general’’liğe yükseltilerek dolaylı vergileri toplamakla görevlendirildi: birkaç yıl sonra, zengin bir vergi memurunun kızı olan MarieAntoinette Paulze ile evlendi. Daha sonra Turgot tarafından barut […]
İsviçreli yazar, ozan, tanrıbilimci ve Protestan felsefecisi (Zürih, 1741-Zürih, 1801). XVIII. yy. sonunun büyük gizemcilerinden biri olan ve Zürih’te rahiplik yapan johann Kaspar Lavater, bireylerin beden ve özellikle yüz yapışma dayanan bir kişilik biliminin de ilk kurucusu oldu. Physiognomische Fragmente (Fizyognomoni Parçaları [1775-1778]) adlı yapıtında,Rönesans’ta j.B. Porta tarafından yenileştirilen aristotelesçi geleneğe dayanarak,yüzdeki anlamdan hareketle, kişinin […]
Fransız ozanı (Montevideo, Uruguay, 1846-Paris, 1870). Asıl adı İsidore Ducasse olan Lautreamont (Lautreamont kontu) on dört yaşma kadar babasının Fransız konsolosluğunda görevli olduğu Montevideo’da kaldı. Pozitif bilimlere, özellikle de matematiğe ilgi duyan Lautreamont, Politeknik Okulu’nda öğrenim görmesi için babası tarafından Fransa’ya gönderildi. Önce Tarbes ve Pau liselerinde okudu, daha sonra 1867’de Paris’e yerleşerek kendini Politeknik […]
Fransız ressamı (Vic Sur Seille, 1593- Le Nain kardeşler ve Callot’nun çağ doğru Nancy’de çırak olarak çalışma Luneville, 1652). Le Nain Kardeşler ve Callot’nun cağdaşı olan Georges de La Tour, 1610’a ya başladı. Daha sonra İtalya’ya gittiği sanılan sanatçı, 1618’de Luneville’e yerleşti ve oradrefah a içinde yaşadı. Sanatçı, en ünlü yapıtlarını 1643-1652 yıllan arasında, Otuz Yü […]
İtalya’da Eskiçağ’da Latium bölgesinde oturan halklara verilen ad. Latin sözcüğü Romalıların kendilerine bağladıkları ya da ortadan kaldırdıkları halkları (Aequiler, Herniciler, Volsciler, Aurunclar) belirtmek için de kullandır. Roma’nm tek bir halk halinde bir araya getirdiği bu topluluklar, Romalı bilincinin oluşmasında büyük rol oynamışlardır. İlk Latinler, Tiber ırmağının alçak vadisiyle Mons Albanus’un küçük volkanik kütlesinin egemen olduğu […]
Ekvatorda ve nemli tropikal bölgelerde bulunan topraklar. Lateritlerin oluşumu, ortalama 20°C’lık bir sıcaklık ve bol yağış gerektirir. Bu topraklar genellikle kireç taşlı kayaçlar üstünde oluşurlar. Kalınlıkları onlarca metreyi bulabilir. Lateritli topraklar çok belirgin bir jeoloji yapısı sergiler: Tepede goetit ve hematit gibi demir oksitlerden oluşan sert bir laterit kabuğu ve gibsit biçiminde alümin bulunur. Bu […]
İ.Ö. V.yy’ın ikinci yarısından yaklaşık İsa’nın doğduğu yıla kadar süren çağ (İkinci Demir devri de denir). Hallstatt çağını (ya da Birinci Demir devri) izleyen La Tene devri aşağı yukarı, önce Orta Avrupa’da yerleşmiş, daha sonra da Avrupa’nın doğusuna ve batısına yayılmış bir Kelt halkının yaşadığı döneme denk düşer. Germenler Ve Keltler La Tene devrinin başlangıcıyla […]
Tekerlek jantının çevresine geçirilen ve içindeki havanın esnekliğinden dolayı darbelerin etkisini azaltan bandaj. 1830’da ortaya çıkan ilk lastikler, tekerlek jantına doğrudan geçirilen basit kauçuk çemberlerdi,1895’te Edouard Michelin’in buluşu, motorlu araçlarda havayla şişirilebilen bir iç lastiğin de kullanılmasına olanak verdi. Lastiğin yere yapışmasıysa ancak 1908’de sırtına (yuvarlama bandı) bir profil verilmesiyle iyileştirildi. XX. yy’ın ilk yarısında, […]
Son Yorumlar