Bir canlının morfoloji, eğilim, yetenek gibi özelliklerinin döllenme sırasında dişi ve erkek kromozomlarıyla kuşaktan kuşağa aktarılması. Kromozomlara kayıtlı ya da kayıtsız olan aktarılabilir özelliklerin tümü, kalıtımsal bütünü oluşturur. Gen, kalıtımsal öğe denen, belli bir özellikten sorumlu kalıtımsal birimdir. Kökenler: Soyaçekim Eski doğacı, hekim ve felsefecilerin karışık bir kalıtım anlayışları vardı. Kalıtımı, soyaçekim olarak adlandırılan ve […]
Ansiklopedi
Güvenirliliği kabul görmüş, ansiklopedilerden derlenmiş ansiklopedik bilgiler.
Birinci Zaman’ın (Paleozoyik) iki bölümünde gerçekleşen ve Silüryen’in sonunda doruk noktasına ulaşan jeolojik hareketler. KALEDONYEN HAREKETLERİN ÖZELLİKLERİ Avrupa, Sibirya, Kuzey Amerika ve Grönland’dan oluşan kıta bütününün kuzeyini etkileyen Kaledonyen hareketler, güneye doğru uzanarak Ural- lar, Apalaşlar, Orta Asya ve Orta Avrapa’ya yayıldılar; buralarda Her- sınyen dağoluşla yeniden harekete geçtiler. Kaledonyen hareketler, Avrupa’da, Hebrides kalkanım (İngiltere’nin […]
Bir dayanak noktası alınarak yük kaldırmada kullanılabüen, tahta ya de metalden sert çubuk. İşleyiş Düzeni ve Özellikleri Kaldıraç, üstünde iki kuvvetin etki ettiği, bir nokta ya da bir eksenin (dayanak noktası ya da ekseni) çevresinde hareket eden sert bir parçadan oluşur: Kuvvetlerden birine direnç kuvveti, karşıtına da hareket ettirici kuvvet denir. Hareket ettirici kuvvet, direnç […]
Kalaydan yapılmış bir tabak Atom numarası Z = 50, atom ağırlığı M =118,69, simgesi Sn olan ve elementleri sınıflandırma çizelgesinin IV-b sütununda yer alan element. Doğal kalay, atom ağırlıkları 112 ve 124 olan izotoplardan oluşur. Kalayı ham olarak bulmak olasıdır (Afrika’ da ve Sibirya’da), ama daha çok, Sn02 formüllü bir maden filizi olan kasiterit biçiminde […]
Onayaklılar (Decapoda) takımının iki- solungaçlılar (Dibranchiata) altsınıfından kafadanbacaklı (Cephalopoda) yumuşakça. Kuvvetli boynuzsu çeneleriyle yakaladığı avını zehir bezlerinin salgısıyla felce uğratan kalamar (Allotheutis subulata). Kalamarlar, Teuthoidea alttakımmda yer alırlar ve çeşitli aüelere dağılmışlardır. Bunlar, öbür onayaklılar gibi, sekiz kısa kol ve iki uzun dokunacı olan mekik biçiminde kafadanbacaklılardır. Sırt kesiminin bir deri girintisi içinde bulunan kavkıları […]
Firavuninciri ya da kaynanadili (Opuntia ficus) ve meyveleri. Kaktüsgiller (Cactaceae) ailesinden, yaprakları dikenleşmiş etli bitki. Özellikle çöllerde yetişen kaktüsün çevreye uyumu o kadar çeşitlilik gösterir ki, farklı bölümlerinin açıklanması çoğu kez oldukça güçtür. Aşağı yukarı 1 500 kadar türü bir araya getiren kaktüsgiller ailesindeki bitkilerin tümü de etli olduğu halde, etli bitkilerin hepsi bu aileye […]
Sterculiaceae ailesinden küçük ağaç. Meksika kökenli tropikal bir bitki olan kakao, genel biçimi ve yapraklarıyla değil de çiçeklerinin, dolayısıyla meyvelerinin durumuyla kolayca tanınır; gerçekten de çiçekler, ılıman ülke bitkilerinde gözlendiği gibi, doğrudan doğruya gövdeden çıkarlar. İri bir hıyara benzeyen meyveler gövdeyi ve çok hacimli olan büyük dalları süslerler. Kakao ağacımn büyüyüp gelişmesi için yüksek sıcaklık […]
Kökboyasıgiller (Rubiaceae) ailesinin Coffea cinsinden ağaç. Afrika’nın nemli ormanlarında kendiliğinden yetişen, orta boyda (5-7 m) bir ağaç olan kahvenin yaprakları her zaman yeşil renkli, kaygan ve parlaktır. Yaprakların koltuk bölgesinde yuma- cık biçiminde bir arada bulunan çiçekler, parlak beyaz renkte ve kokuludur. Kahvenin kiraza benzeyen meyveleri, yumurta ya da küre biçiminde zeytinsi meyvelerdir (drupa), olgunlaştıklarında […]
Hamur haline getirilmiş çeşitli bitkisel maddelerden üretilen ve yazı yazmaya, basmaya, herhangi bir şey sarmaya, vb. yarayan kuru, ince yaprak. Kağıt Yapım Hikayesi İ.Ö. 100 ya da 200 yılma doğru Çinliler tarafından kullanılan kâğıt, ipek liflerinden ve dut ağacı kabuklarından yapılırdı. Daha sonra kâğıt yapımında bambu kamışı ve pirinç samanından yararlanılmaya başlandı. VIII. yy’da, Çinlilerin […]
Matematikte değişken bir büyüklüğün istendiği kadar yaklaşabildiği sabit değer. Limit kavramı Eskiçağ’da Eudoksos’ un hacimler, Arkhimedes’in de alanlar ve eylemsizlik merkezleri üstünde yaptığı çalışmalarla ortaya çıktı. Böylece sözgelimi, bir yüzey, dikdörtgen biçiminde çok küçük ve istendiği kadar çok sayıda yüzey parçacıklarına bölünmeye başladı. Sonsuz kavramının geometride kullanılması sonucu, XVII. yy’da sonsuz küçük hesabı ortaya çıktı. […]
Son Yorumlar