Karst, Kalın kireçtaşı kütleleri üstünde yer alan bir yüzey şekli.
Karst (islavca Jcras’tan) yüzey şekillerinin oluşumu, kalsiyum karbonatı eriten suvun aşındırma etkisine bağlıdır. Kireçtaşı kütlelerinde bulunan killi kalıntılar bulundukları yerde kalırlar ve çöküntü alanlarının tabanlarım örterek bunları verimli kılarlar (Akdeniz bölgelerindeki “kırmızı topraklar”). Günümüzdeki karstların büyük bölümü, kireçtaşı yaylalarının (Yugoslavya, Yunanistan, İtalya, vb.) Üçüncü Zaman’m tropikal iklimi altında evrim geçirmesiyle oluşmuştur. Karst sularının büyük bölümü, kireçtaşlı yaylaların altmda akar. Karst suları, kesikli debilerle kendini gösteren gür kaynaklar halinde yer yer yeniden yeryüzüne çıkar. Yüzeye çıkan sular, genellikle kireçlidir ve bu kireç,su yeryüzüne çıkar çıkmaz çökelir (pamuk taşları, taşlaşan kaynaklar).
Karst Yüzey Şekli
Yeryüzü akarsu ağı çok cılız olan karst bölgelerinde eğimli yerlere seyrek raslamr ve buralarda, içinde ırmakların aktığı dar ve derin boğazlarla yarılmış bir dizi yayla yer alır. Karst yüzey şekilleri son derece çeşitlilik gösterir. Aşınma sonucu kireçtaşlarında açılan ve boyutları sınırlı oyuklar olan lapyalar (oluklu taşlar) yaylaların yüzeyini kazar. Bunlar tortul çatlaklan izleyen ince ve birbirine koşut çok geniş bir oluklar ağı ya da birçok gözden meydana gelen petekler veya kırılmış yerlerin kesiştiği noktalarda derin kuyular oluşturabilir. Karstlar, aynı zamanda, çok sayıda, kapalı çöküntü alanlarıyla delik deşik hale gelmiştir. Dolinler,çapı birkaç metreyle birkaç yüz metre arasında değişen yuvarlak ya da elips biçimli çöküntü alanlarıdır. Derinlikleri de değişkendir, ama hiçbir zaman çaplarından fazla değildir. Dolinlerin yamaçları az eğimlidir ve çöküntü alanının ortasına yönelirler. Dolinler, kireçtaşlarının kırılmalarına ya da yeraltı suyunun geçtiği yollara bağlı olarak bir çizgi boyunca sıralanır ve bir- birleriyle kaynaşırlar.
Polyeler kapalı, uzun, düz tabanlı çok dik yamaçlarla sınırlı geniş çöküntü alanlarıdır. Tabanın geçirgen olmaması nedeniyle su, çöküntü alanında (Yugoslavya’daki birçok polyede olduğu gibi) kalabilir ve bazen sürekli göllere dönüşebilir (Yunanistan’daki Yanya [İoannina] gölü). Kanyonlar, tabanlarında akarsu bulunan dar ve derin çöküntü alanlarıdır (Colorado, Lot, Tarn). Düdenler, yaylaların içinde gelişmiş oyuklarla bağlantılı düşey duvarlı, dar açıklıklardır. Yaylalardaki oyuklar ağı çok karmaşıktır: Buralarda sarkıtlarla dikitlerin bulunduğu geniş düzlükleri içeren kuyular ve dar yollar almaşarak birbirini izler.
Son Yorumlar