Kafatası Ölçümü Nedir?

İnsan kafatasını ölçmeyi sağlayan teknikler bütünü (kraniyometri de denir).

Kafatası ölçümünün, biçimleri bozul­muş kafataslarının incelenmesinden doğduğu sanılır. 1625’te insan kafa­tası üstüne ölçümler yapmış olan Adrien Van den Spieghel bu arada iki şa­kak arasındaki enine çapı da ölçtü. XVII. yy’da Daubenton, insana göre alt yapılı olan memelilerde artkafa de­liğinin durumundaki değişiklikleri ay­dınlattı. Daha duyarlı açı ölçümleri yapan Petrus Camper, kulak deliği merkezinden burun çıkıntısına giden bir çizgi belirledikten sonra, bu çizgi­nin yüz çizgisiyle yaptığı açının değe­rini bulmaya çalıştı. Camper ayrıca, dik izdüşümlerde Ok kafatası ölçüm­lerini gerçekleştiren kişi oldu. Söz ko­nusu yöntemler XIX. yy. başlarında Blumenbach tarafından geliştirildi. Camper’in, kafatasını yandan ele al­masına karşılık Blumenbach dikey açıdan, Prichard önden, R. Owen alt­tan, Laurillard’sa arkadan inceledi­ler. Açılar giderek daha kesin biçim­de belirlendi, bazı belli noktalardan hareket noktaları olarak yararlanıldı. Parchappe’ın, Van der Hoeven’in ve 1842’de kafatası göstergesini bulan Retzius’un katkılarım da bu arada be­lirtmek gerekir. 1859’da von Baer, di­key kafatası göstergelerini ortaya koy­du. Paul Broca’nın ele aldığı çalışma­lar kafatası ölçümüne yeni bir gelişme sağladı. Virchow insan kafatası­nı maymununkiyle karşılaştırdı; Segri 1893’te kafataslarını biçimlerine gö­re sınıflandırmaya çalıştı. Giderek ço­ğalan çalışmalar arasında Morelli’nin (1876) kafatası ağırlıkları, Bolk’un (1915) kemik oynamaz eklemleri, Pitdard’ın (1936) kafatasının büyümesiy­le ilgili çalışmalarım saymak gerekir. Kafatası koleksiyonlarının giderek ka­zandıkları önem, kafatası ölçümü ça­lışmalarına gelişme olanağı sağladı. Yeni açı ve göstergeler bulundu, yeni aygıtlar gerçekleştirildi.

Kafatasını ölçmek için Broça ve Van der Hoeven’in yöntemlerinden yarar­lanılır; bu yöntemler kafatasının özel olarak yönlendirilmesini gerektir­mez. Camper’inkindeyse canlı kişide­ki konumuna uygun bir doğrultu sağ­lanması gerekir.

Kafatası ölçümleri arasında birlik sağlamaya yönelik kurallar, uluslar­arası bir kongrede (1906) saptanmış­tır. Ama bu kuralların uygulanmaları oldukça güçtür.

Kafatası Göstergesi

  • Kafatası ölçümünde kullanılan göster­ge, kafatası göstergesidir (K.G.). Bu, kafatası genişliğinin uzunluğuna olan oranının yüzde olarak belirtilmesidir.

genişlikxlOO

K.G. — ——————–

uzunluk

Bu göstergenin değerine göre birçok kafatası tipi ayırt edilir: Uzun ve dar olan dolikosefal kafatasları (K.G. 75’ten küçük); mezosefal (ara) kafata­sı; brakisefal (kısa ve geniş, K.G. 80’den büyük) kafatasları. Kafatasım incelemek için insanbilim­ciler genellikle kafatasmı, kulak deliğinin üst kenarına ve göz çukurunun alt kenarma teğet, yatay bir düzlem doğrultusunda tutarlar. Ölçümler için belirli noktalar olarak bregma (alın kemiğiyle çeper kemiklerinin birleştiği nokta), opistokranion (artkafa kemi­ğinin arkaya doğru en çıkıntılı nokta­sı), glabella (kaşlar arası noktası), nasion (burun noktası), basion (artkafa kemiği deliğinin ön kenarı ortasında­ki nokta), vb. alırlar.

Yüzün çıkıntısı Camper’in üst açısıy­la ölçülür. Prognat (yüz, kafatasına göre öne doğru oldukça çıkıktır) olan zenciler ve Avustralyalılarda, bu açı 140° ile 150° arasında değişir. Ortognat (altçene öne doğru çıkık değildir, alnın alt noktasıyla çene ucunu bir­leştiren çizgi aşağı yukarı diktir) olan beyazlarda 160° ya da daha büyük­tür. Mezognat olan sarı ırkta değeri ikisinin arasındadır. Tarihöncesi’nin sonlarından başlayarak kafatası gös­tergesinin yükseldiği gözlenmektedir. Bununla birlikte, bu brakisefalleşme olgusu yerini, yakın bir tarihten baş­layarak ters bir gelişmeye bırakmış­tır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.