Japonya İktisadi Faaliyetler
Küçük işletmeler ve büyük şirketler, gelişen kapitalizm ve devletçilik (planlı iktisat) arasında çift yönlü bir çelişki taşıyan Japon iktisadı sürekli bir hızla büyüdü. Ülke, İkinci Dünya savaşından hemen sonra A.B.D’nin baskısıyla köklü değişimler geçirdi: 1946 toprak reformuyla işletmecilerin % 70’inin, topraklarının sahibi olmaları sağlandı. Tekelleşmeye karşı 1947 yasası büyük zaibatsu’ları dağıttı (ama, bunlar çok geçmeden başka bir kimlikle yeniden ortaya çıktılar).
A.B.D. 1950’den başlayarak Kore’ye karşı sürdürdüğü savaşta başlıca sanayi ve askeri üs olması nedeniyle, Japonya’dan savaş tazminatı almayı durdurdu. Japonya’nın hammadde gereksiniminin % 30’unu sağladı; işlenmiş ürünlerini satın aldı ve büyük işletmeleri destekledi. 1953’ten başlayarak Japon iktisadı yılda ortalama % 10 oranında ilerledi. Bu gelişme özellikle sanayi kesiminde kendini gösterdi.
Japonya’da Tarım
Japonya’da tarım hızlı bir düşüşe (tarımın katışıklı ulusal üründeki payı 1955’te % 23 iken, 1992’de % 3’e düştü) karşın, önemini korumaktadır. Ülke yüzölçümünün % 13 ’ünden daha az bir kesiminde etkin nüfusun % 8’i geçimini tarımdan sağlar. Hükümet, işletmelerin küçüklüğü ve kırsal kesimdeki nüfus patlamasıyla başedebilmek için, toprakların ayrılmasını ve daha geniş çapta bir makineleşmeyi sağlayan kırsal kesimden göçü özendirmektedir. Çoğu kez, titiz bir bahçe tarımına yakın olan Japon tarımında, çok yüksek verim elde edilir; bununla birlikte, ülkenin gıda gereksiniminin ancak % 30’u karşılanabilmektedir. Başlıca ürün pirinçtir. 37. paralelin güneyinde, yılda iki kez ürün alınır ve toplam üretimi yılda 13 milyon tonu (1991) bulur.
Buğday üretimi, yetersizdir. Arpa, yulaf, mısır üretimde çok daha gerilerde yer almaktadır. Buna karşılık tatlı patates, patates, soya, yerfıstığı, şekerkamışı üretimleri, ülke gereksinimini karşılamaya yeterlidir. Meyve ve turunçgil dış satımı dikkate değer bir gelişme göstermektedir (mandalina, portakal, limon, greyfurt). Fazlasıyla üretilen çay, yoğun bir dış satım ürünü haline gelmiştir.
Hayvancılık bu tarım iktisadının fazla önemsenmeyen kesimini oluşturur: Bu durum, otlakların yokluğuyla açıklanır. Büyük ve küçükbaş hayvanlarla (sığır, domuz, keçi) kümes hayvanı sayısındaki belli artışa karşın, Japonya dışarıdan et ve süt ürünleri almak zorundadır.
Son yıllarda ipekböceği yetiştiriciliği gerilemiştir. Ormanlar ülkenin % 68’ini kaplar ve yarıya yakını kozalaklı ağaçlardan oluşur. Ormanlardan inşaat alanında kullanılmaya yönelik kereste (Japonya bu alanda dünyada ön sıralarda yer alır; ama iç gereksinimi karşılamakta güçlük çeker), kâğıt hamuru ve odun kömürü elde edilir.
Balıkçılıkta, Japonya, Peru’dan sonra dünyada ikinci sırada yer alır. Balıkçıların 4/5’ü geleneksel kıyı balıkçılığıyla geçinir. Gerçek bir filo halinde (fabrika-gemiler, gözetleme gemileri) yapılan açık deniz balıkçılığıysa (tonbalığı, som [ya da somon] balığı, morina, balina) çok önemli yer tutar (toplam 10,2 milyon ton; 1992). Ayrıca inci istiridyeleri ve mercan avıyla (Şikoku’nun güney kıyıları ve Kyuşu) deniz yosunları toplayıcılığını (iç deniz kıyıları) da belirtmek gerekir. Başlıca balıkçılık limanları Vakkanay, Abaşiri, Glaru, Hoçinohe, Şimizu, Şimoneseki, Fukuoka, Nagazaki’dir.
Japonya Yeraltı Kaynakları
Maden kaynaklan çeşitli ama yetersizdir. Hokkaido, Joban, Ube, Kyuşu’daki yataklardan çıkarılan maden kömürü en önemli gelir kaynağıdır. Petrol, Akita’daki yataklar tükenmeye yüz tuttuğundan, Niigata ve Toyama bölgelerinden sağlanır. Yıllık üretim yetmediğinden (ülke gereksiniminin ancak % 58’ini karşılamaktadır) Japonya, önemli ölçüde ham petrol satın alır. Doğal gaz üretimi gelişmektedir (yılda 2 milyar m3; 1991). Elektrik enerjisi çoğunlukla akarsulardan elde edilmekle birlikte, termik ya da nükleer santrallardan (Tokai Mura santralı) sağlanan enerjinin payı sürekli artmaktadır. Japonya’da ayrıca bakır, linyit, kurşun, çinko, kalay, krom, manganez, grafit, arsenik ve cıva da çıkarılır.
Japonya Sanayisi
Japonya dünyanın ikinci büyük sanayi gücüdür. Savaş sonrası Japon mucizesinin bir sonucu olan bu çıkış, o tarihe kadar yaygın olan geleneksel hafif sanayiden ağır sanayiye geçişle açıklanmaktadır. Demir ve kömürünü dışarıdan alan demir-çelik sanayisi, Tokyo, Osaka, Yokohama, Kitakyuşu’da “su üstünde” kurulmuştur; bu üretimde Japonya dünyada üçüncü gelir. Şin Nippon Seitetsu’nun dikine bütünleşmeyle çeşitli sanayi kollarına bağlanması sonucunda, makine sanayisi çok büyük bir gelişme göstermiştir: Demiryolu araç-gereçleri; uçak sanayisi; otomobil sanayisi (dünyada ikinci); bisiklet ve motosiklet sanayisi (dünyada birinci); gemi yapımı (dünyada birinci).
Japonlar duyarlı makine yapımında ustalaşmışlardı. Elektronik hesap makineleri; bilgisayarlar; televizyon alıcıları; transistörler; optik ve saatçilikle ilgili aygıtlar. Demirsiz ürünler sanayisi (alüminyum, nikel, cıva, bakır, titanyum) hızla gelişmektedir. Ham pamuk ve ham yünü dışardan satın almakla birlikte büyük bir dokuma maddeleri üreticisi olan Japonya’da dokuma sanayisinin etkinliği giderek azalmaktadır (ipeğin tümüne yakını dışarıya satılır); bununla birlikte Japonya, pamuk ipliğinde dünyada dördüncü, yün ipliğinde altıncı sırada yer alır. Yapay elyaf hızlı bir artış içindedir (dünyada ikinci). Kimya sanayisi en etkin alanlardan birini oluşturur: Gübre; petrol türevleri; plastik maddeler. Bu sanayi gelişmesi sonucunda Japonya, günümüzde ticaret hacmi bakımından dünyanın üçüncü büyük ülkesi olmuştur. Üstelik 1981’den sonra ticaret bilançosunun sürekli fazlalık göstermesi sonucunda biriken olağanüstü miktarda sermaye Japonya’nın dünyada bankacılık ve yatırım alanlarında birinci sıraya yükselmesini sağlamıştır. Ayrıca, lastik, çimento, kâğıt, cam, porselen, seramik sanayileri de önemlidir.
Japonya Ulaşımı
Ulaşım araçları çok sayıda ve çeşitlidir. 1/3’i elektrikli olan demiryolu ağı, 28.000 km’yi geçer. Tokaido (Tokyo-Kobe) hattında çalışan Şinkansen, dünyanın en hızlı trenlerinden biridir. Demiryolu ağını otobüs ve metrolar (Tokyo, Osaka, Nagoya, Kyoto) bütünler. Karayolu ağının (günümüzde 200.000 km’den fazlası asfaltlanmıştır) yetersiz olduğu ileri sürüldüğü için, 1964’te beş yıllık bir planla Tokyo’yu Kobe’ye bağlayan bir otoyol şebekesi yapımına karar verilmiş, ayrıca köprü ve tüneller aracılığıyla Hokkaido ve Kyuşu bağlantıları sağlanmıştır. İç ve dış ulaşımda denizyolu önemlidir. Japonya’nm deniz ticaret filosu dünyada ikinci sırada yer alır. En büyük limanları Kavasaki, Çiba, Yokohama, Osaka, Kobe’dir. Hava ulaşımı uluslararası havayolu şirketi {Japan Airlines) ile Tokyo (Haneda havalimanı), vb. büyük kentlerdeki uluslararası havalimanlarından sağlanmaktadır.
Son Yorumlar