Ural-Altay dil ailesinin Altay öbeğine bağlı dil.
Japonca, japonya’nın resmi dilidir. III. ve IV. yy’larda Çin kültürünü ve tekniğini benimseyen japonlar yazıda da çinceyi kullandılar. VIII. yy’dan sonra Çin ideografi (düşün yazı) sistemini kullanarak doğrudan doğruya kendi dillerini oluşturmayı denediler. Ama tek heceli çinceye uygun düşen bu sistem, çok heceli japoncaya uymadığından, eksiksiz bir ses sistemi yaratıldı ve japonca ideogramlarla hecesel göstergelerden oluştu.
XI. yy’da en parlak dönemine ulaşan edebiyat dili (bungo) halk dilinin baskısıyla bir evrim geçirdi ve 1868’den sonra (Meyci döneminin başlangıcı), “ülkenin dışa açılması” bungo nun bırakılarak halk dilinin kullanılması zorunluluğunu getirdi. Bunun sonucu olarak dildeki anlatım yollarında bir bozulma baş gösterdi. Pek çok deyiş, saygı belirten terimler varoluş nedenlerini yitirdiler. Dolaylamalar, kişi zamirlerine benzeyen ve o zamana kadar japoncada bilinmeyen terimlerin kullanılması kaçınılmaz oldu. Dildeki bu bozulma. Batı dillerinin etkisiyle daha da arttı. Cinslik ve sayı gibi kavramlar alınmakla kalınmadı, yabancı terimler, özellikle de İngilizce terimler olduğu gibi aktarılıp benimsendi. Kimi zaman japoncada önceden varolan sözcüklerle bir arada kullanılan bu terimler çoğunlukla eski japoncada bilinmeyen kavramları belirtmede kullanılırlar.
Günümüzde dil, edebiyat anlatımı düzeyinde klasik dile göre yoksullaşmış gibi görünmektedir.
Son Yorumlar