İstanbul ilinde ekili alanların çoğu tahıla ayrılmıştır. En fazla Çatalca ve Silivri ilçelerinde ekilen tahıl ürünleri arasında buğday baş sırayı alır, ardından yulaf ve mısır gelir. 1988 verilerine göre, buğdayın yıllık üretimi 198.000 t’dur. Yulaf ekiminin önem kazanmasının nedeni, kentte at arabalarını çeken atlarla yarış atlarının beslenmesidir. Yıllık yulaf üretimi 23.000 t’dur. Mısır üçüncü sırayı alır (15.000 t). Sanayi bitkileri arasında şekerpancarı başta gelir (yıllık üretim 5.300 t). Ayçiçeğinin yıllık üretimiyse 43 000 t’dur. Ayrıca soğan ekimi yaygındır (üretim 26 0001). Baklagiller arasında en çok bakla ve fiğ ekilir. Sebzecilik özellikle Yalova’da gelişmiştir ve bunun önemli bir bölümü İstanbul’a gönderilir. Ayrıca Silivri ve Çatalca’da üretilen sebzenin büyük bölümü de İstanbul’da tüketilir. Beykoz ve çevre köyleri de İstanbul’un sebze gereksinmesinin küçük bir bölümünü sağlar. Üsküdar, Sarıyer ve Şile’de üretilen sebze, daha çok yöre halkının tüketiminde kullanılır ama İstanbul, sebze gereksinmesinin küçük bir bölümünü Akdeniz bölgesindeki illerden (Antalya, Adana, İçel), Marmara bölgesindeki illerden (Bursa, Tekirdağ, Çanakkale) ve Ege bölgesinden (İzmir, Aydın) sağlar.
Meyvecilik bakımından iklimi, çok çeşitli meyvelerin yetişmesine elverişlidir. En çok yetiştirilen meyve olan elma özellikle Yalova, Şile ve Çatalca da dikilidir. Yıllık üretimi 40.000 tonu geçer. İkinci sırayı, en fazla Yalova ve Çatalca’da dikilen armut alır. Yıllık üretimi 15.000 t’u bulur. Üçüncü sırayı üzüm alır. Bağcılık eskiden önemli bir yer tutarken artık gerilemiş, üretim de azalmıştır (yıllık üretim 6.500 t’dur). Bu meyveleri zeytin, şeftali, erik, incir, dut ve ceviz izler.
Çiçekçilik, İstanbul için iyi bir pazar oluşturduğundan, önem kazanmıştır. Kent içinde çiçek yetiştiren bahçeler ve seralar vardır. Yalova’da en çok karanfil, lale, glayöl (kuzgunkılıcı), Adalar’da gül yetiştirilir. Günümüzde İstanbul ilinde hayvancılık önemli değildir. Eskiden küçük aile işletmesi biçiminde olan hayvancılık, yerini büyük çiftliklere ve fabrikalara bırakmıştır. Tavukçuluksa tüketimin artması üstüne önem kazanmıştır (1988 yılında 5 milyon tavuk). İstanbul hayvansal ürünlerin tüketiminde önemli bir pazardır. Çok sayıda yem fabrikası vardır. Çevre illerden getirilen hayvanlar, mezbahalarda kesilerek işlenir ve ayrıca et ürünleri (sucuk, salam, vb.) tesisleri vardır. İstanbul’un süt ve yoğurt üretimi gittikçe artmaktadır.
Ayrıca deri sanayisi de gelişmiştir; çeşitli yerlerden getirilen derilerin işlendiği fabrikalar vardır. Hayvansal ürünler üretiminde, 1988 yılı saptamalarına göre süt 47.000 t, et 60.000 t, deri 2.220.000 t’dur.
Balıkçılığın eski bir geçmişi vardır. Boğaz’ın Karadeniz’e ve Marmara’ya açıldığı kesimler balıkçılığın en yaygın olduğu kesimlerdir. Tutulan balıklar balıkhanede toplanır, oradan esnafa ve çevre illere dağılır. İstanbul Türkiye’de sanayinin en gelişmiş olduğu ildir. Metal eşya makine imalat sanayisi oldukça gelişmiş durumdadır. Pil üretimi, elektrikli makine yapımı, taşıt araçları, madeni eşya, elektrikli ev eşyaları yapımı bunların arasında sayılabilir. Kimya sanayisi ilin başka bir önemli sanayi dalıdır. Boya fabrikaları, kozmetik fabrikaları bunlar arasındadır. Dokuma-giyim sanayisi oldukça gelişmiştir. Gıda sanayisi içinde yağ, çiklet, bisküvi, çikolata, makarna fabrikaları vardır. İstanbul, Türkiye’nin seramik sanayisinde önemli bir yer tutar. Yemek tabağı ve seramik süs eşyaları üreten fabrikalar vardır. Ayrıca camdan ev eşyaları İstanbul’daki fabrikalarda yapılır.
Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret merkezi olan İstanbul için elektrik enerjisi önemli bir sorundur. İstanbul’da iki elektrik santralı vardır. Bunlardan birisi Silahtarağa, öbürü Ambarlı termik santralıdır. Silahtarağa termik santralı 1914’ten beri elektrik üretmektedir. Daha sonraları Çatalağzı termik santralı bir hatla İstanbul’a elektrik sağlamıştır. Ambarlı termik santralının 1976’da tüm birimleri çalışır hale gelince, ağırlık bu santrala geçmiştir. Ambarlı santralı üretimde fuel-oil, Silahtarağa ise taş kömürü kullanır.
İstanbul’da iktisadi değeri olan maden yatakları yoktur. Eyüp’te çok eskiden işletilmiş manganez yatakları bulunur. Günümüzde Çatalca’da zaman zaman üretim yapılan manganez yatakları vardır. Cam sanayisinde kullanılan cam kumu Çatalca’dan sağlanır. Çimento hammaddesi oluşturan kalker Zeytinburnu ve Kartal’da çıkartılır. Arnavutköy ve Rumelikavağı’nda kaolen, Sarıyer’de çeşitli yerlerde kil yatakları vardır. Beykoz’da silisli tuğla imaline elverişli kuvarsit yatakları bulunur. Büyükçekmece Mimar Sinan köyü yakınlarında bulunan linyit zaman zaman işletilmektedir. Linyite ayrıca Eyüp’ün Ağaçlı köyünde, Şile’nin Üvezli köyünde ve Yalova’nın Elmalık köyünde rastlanır. Tuzla’da içmece olarak kullanılan 2 kaynak ve Yalova’da hem içmece ve hem de kaplıca olarak kullanılan 5 kaynak vardır.
Son Yorumlar