İslam dininde inanç özgürlüğüne verilen önemi araştırınız. Allah, peygamber ve kitaplar göndererek insanlara iyi ve doğruyu öğütlemiştir. Ayrıca onları kötülüklerden sakındırmıştır. Ancak hiçbir zaman insanları herhangi bir şeyi tercihe zorlamamıştır. Bu gerçek, “Dinde zorlama yoktur. Doğruluk ve eğrilik birbirinden ayrılmıştır…” ayetinde belirtilmiştir.
Allah kendi buyruk ve öğütlerini bildirmiş, bunları kabul etmeyi ise insana bırakmıştır. Her insan, herhangi bir dine inanıp inanmamakta serbesttir. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde ifade edilmiştir: “De ki: İşte Rabb’iniz tarafından hak (Kur’an) geldi. Öyleyse dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin…” Bu ayetleri kendisine ilke edinen Peygamberimiz, hiçbir zaman insanları zorlamamıştır. O, sadece insanlara doğruları anlatmış ve davranışlarıyla örnek olmuştur.
Hz. Peygamber, hayatının hiçbir döneminde insanlara baskı yapmamıştır. Mekke fethedildiği ve insanların endişe içerisinde olduğu bir zamanda Mekkelilere şöyle seslenmiştir: “Bugün artık hiçbir şekilde hor görülmeyeceksiniz. Haydi, şimdi dağılın. Hepiniz hür ve serbestsiniz.”
Din ve vicdan özgürlüğü insanın sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdendir. Anayasanın 24. maddesinde kişinin din, mezhep ve düşüncelerinden dolayı kınanamayacağı ve suçlanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Özgürlük, her insanın doğal hakkıdır. Bunun içindir ki Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, “Din bir vicdan işidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.”diyerek vicdan ve düşünce özgürlüğüne verdiği önemi ifade etmiştir.
Son Yorumlar