Hoca Ahmet Yesevi, Abdülkadir Geylani, Bahaeddin Nakşibend, Mevlana ve Hacı Bektaş Veli. Yukarıda isimleri verilen İslam büyükleri hakkında neler biliyorsunuz?
Hoca Ahmet Yesevi, Büyük bir İslam tasavvufçusu olan Ahmet Yesevî, Güney Kazakistan’daki Çimkent şehrinin doğusunda bulunan Sayram kasabasında doğmuştur. Öğrenimine Yesi şehrinde başlayan Ahmet Yesevî, Arslan Baba isimli şeyhten dersler almış ve onun yanında yetişmiştir. Arslan Baba’nın vefatı üzerine Yesi’den ayrılıp Buhara’ya giderek Şeyh Yusuf Hemedanî’nin sohbetlerine devam etmiştir. Bu zatın ölümünden sonra insanlara ilim öğretmeye başlamıştır. Kur’an ve sünneti esas alan Ahmet Yesevî, insanlara, Allah (C.C.) ve Peygamber sevgisini, İslam dininin ibadet, ahlak ve toplum hayatı ile ilgili ilkelerini, tasavvuf ve tarikat usullerini öğretmiştir.
Abdülkadir Geylani, Hazar Denizi’nin güney batısındaki Gilan’da 1077 yılında dünyaya gelen Abdülkadir Geylanî’nin tarikatı olan Kadirilik, Türkler arasında yaygınlaşmış bir tasavvuf ekolüdür. Abdülkadir Geylanî, Bağdat’ta dinî ilimleri öğrendikten sonra Ebul Hayr Muhammed İbni Müslim’in etkisiyle tasavvufa yönelmiştir.
Abdülkadir Geylanî’nin görüş ve düşünceleri kısa zamanda geniş bir çevreye yayılmış ve pek çok kişi tarafından benimsenmiştir. Kendisinden ilim öğrenen çocukları da onun görüşlerini, öğütlerini, düşüncelerini insanlara açıklayıp öğretmişlerdir.(20) Kadirilik düşüncesinin Anadolu’da tanınıp benimsenmesini ilk sağlayan kişi ise Eşrefoğlu Rumî’dir.
Bahaeddin Nakşibend, 1318 yılında Buhara yakınlarındaki Kasrihinduvan köyünde doğan Bahaeddin Nakşibend, dönemin tasavvufçularından Emir Külâl tarafından yetiştirildi. Emir Külâl’den tasavvuf ilkelerini öğrenen Bahaeddin Nakşibend, Mevlana Arif, Küsem Şeyh gibi bilginlerden ilim öğrendi. Öğrenimini tamamladıktan sonra doğum yeri olan Kasrihinduvan köyüne dönerek burada halka ilim öğretmeye başladı.
İki defa hacca giden Bahaeddin Nakşibend, bu yolculukları sırasında konakladığı yerlerde insanlara ilim öğretip öğütlerde bulundu. 1389 yılında Kasrihinduvan’da vefat etti.
Mevlana, Asıl adı Muhammed olan Mevlana Celâleddin, Afganistan’ın kuzeyinde, Belh şehrinde, 1207 yılında doğdu. Beş yaşlarında iken ailesi Belh’ten ayrılarak Hicaz’a gitti. Burada hac ibadetini yerine getiren aile, Anadolu’ya geçerek Malatya’ya geldi. Malatya’dan sonra Erzincan’a gelen ve burada dört yıl kalan Mevlana ve aile bireyleri, daha sonra Karaman’a yerleşti. Çocukluğundan itibaren babasından ve tanınmış âlimlerden ilim öğrenen Mevlana Celâleddin, Konya’da Şeyh Burhaneddin Tirmizî’den dokuz yıl öğrenim ve eğitim gördü. Şam ve Halep şehirlerinde de Arapça, fıkıh, tefsir, hadis ve mantık öğrenimi gören Mevlana Celâleddin, öğrenimini tamamladıktan sonra Konya’ya döndü, buraya yerleşti. Konya’da halka dinî bilgileri öğretmeye başladı. Onlara güzel ahlakı öğütledi.
Hacı Bektaş Veli On üçüncü yüzyılda yaşamış olan Hacı Bektaş Veli, Moğol Hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’yı işgali üzerine Anadolu’ya göç etti. Anadolu’da, Vefailik tarikatının şeyhi Baba İlyas ile görüşen Hacı Bektaş Veli, onun tarikatına girdi ve bu tarikatta bir aşama sayılan halifelik makamına kadar yükseldi.(25) Hacı Bektaş Veli, 1250’li yıllarda bugün adı Hacıbektaş ilçesi olan Sulucakarahöyük’e gelip yerleşti. Halka çeşitli konularda bilgiler verip öğütlerde bulundu. Hacı Bektaş Veli’nin düşüncelerini temel alan öğretileri on altıncı yüzyılda sistemleştirilmiştir.
Son Yorumlar