Galen Nedir? Maden yatakları ve üretimi Nasıldır? Yeryüzünde en bol bulunan kurşun filizi. Kübik sistem içinde billurlaşan bir sülfür olan galen, çoğunlukla küp ya da sekizyüzlü biçimindedir, ama masamsı billurlar halinde de bulunabilir. Ayrıca, çok ince biçimde billurlaşmış, bazen lifsi görünümde, kütlesel olarak da ortaya çıkabilir. Yüzeyde görülen dik çatlak,galenin kolayca tanınmasını sağlar.
Yeni kırılmış yerlerinde madensel parıltılar gösteren ama, çoğunlukla donuklaşmış olan galen, oksitlenmeyle kolayca bozulur ve kurşun sülfata (anglezit) dönüşür; yüzeyde koruyucu bir tabaka oluşturan anglezit, daha önemli bozulmaların habercisidir. Karbon dioksitle birlikte bulunduğunda kararsız olan anglezit, krem rengi serüzite (kurşun karbonat) dönüşür. Bu mineraller ve piromorfit, maden filizinin varlığını gösteren başlıca belirtiler oldukları için maden araştırıcıları açısından önemli yüzey kılavuzları sayılırlar. Galenin yoğunluğu yüksek (7,6), buna karşılık sertliği azdır (2,5, tırnakla bile çizilebilir). Birçok katışkı maddesi ve özellikle de büyük miktarda gümüş (ton başına birkaç gramla birçok kilogram arasında değişir) içerir; bu niteliğinden dolayı da az bulunan gümüşün filizi olarak yararlanılabilir.
GALENİN VE ÖBÜR MADEN SÜLFÜRLERİNİN BİRLEŞMELERİ
En yaygın sülfürlerden biri olan galen çoğunlukla, blend (çinko sülfür ZnSj, pirit (demir sülfür FeS2) ve hatta kalkopirit (Cu2S2, FeS2) gibi başka madensel minerallerle de birleşir.
GALEN MADEN YATAKLARI
Çok çeşitli olan kurşun yatakları genellikle yanardağ akıntılarının üstüne çıkan tüflerdeki tortul çökeltilerdir. Yanardağ kökenli olmayan cisimler arasında pirit, bakıı, kurşun, çinko yataklarının yanı sıra çok karmaşık yataklar (kurşun, bakır, kalay, antimon, cıva, gümüş, altın, bizmut, molibden, tungsten) da sayılabilir. En sık raslanan yataklarsa, sokulmuş granitler gibi magma kökenli cisimlerle birleşmişlerdir. Mineral leşmelerin büyük bölümü, özellikle üst kesimlerde, bu magma kökenli cisimlerin çevresinde bulunurlar. Granit, aynı zamanda, tortul kayaçların içine sıcak su damarları da sokar. Bu damarlarda, granitin az ya da çok yakında olmasına ve sıcaklık koşullarına bağlı olarak bir ayrım gerçekleşir. Mineralleşme, genellikle, çevreleyen kayaçların sıcak su etkisiyle bozulmasına eşlik eder; damarların çevresinde grayzenler oluşur (çok büyük kuvars, turmalin ve topaz billurlarının birleşmeleri). Maden filizleri yatakları, çoğunlukla, derine inildikçe bileşimlerini değiştirirler. Bu değişiklik, sıcaklık ve basınç koşullarına bağlı bir farklılaşma olarak yorumlanabilir; çünkü minarellerin çökelmeleri, çözünürlükleriyle ters orantılı olarak gerçekleşir. Söz gelimi Cornvvall’da (İngiltere), maden yatağının merkezinden yukarılara doğru çıkıldıkça çok açık bir dağılım görülür: Kalay damarları yerlerini bakır damarlarına, daha sonra gümüşlü kurşun, antimon, en sonunda da demir karbonat ve manganez karbonat damarlarına bırakır.
GALEN ÜRETİMİ
Galenin başka maden filizleriyle birleşmesi, çinko, bakır ve gümüş istemine bağlı olarak kurşun üretiminde büyük dalgalanmalara yol açar. 3,5 milyon ton (1991) kadar olan yıllık dünya üretimi özellikle, Avustralya, A.B.D., Rusya Federasyonu ve Kanada arasında paylaşılır. En büyük galen rezervleri Avustralya’da bulunur. Galenin radyo alıcılarında elektrik sinyallerini alan düzenekte kullanıldığını da anımsatmak gerekir.
Son Yorumlar