Fransa kralı Louis XV (Versailles, 1710- Versailles, 1774).
Bourgogne dükü Louis’nin oğlu,Louis XIV’ün torununun çocuğu olan Louis XIV, 1715’te beş yaşındayken kral oldu. Orleans dükü Philippe’in krallığına ipliği döneminde (1715-1723) mürebbiyesi Madame de Ventadour ile Villeroi dükü tarafından yetiştirildi. İlerde kardinal olacak özel eğiticisi Fleury’den ders aldı. 1722’de Reims’te kutsanan, 1723’te rüştünü ispat eden Louis, daha o yıl beyin kanamasından ölen eski kral naibinin yerine Bourbon dükünü yerleştirmek zorunda kaldı. Bourbon dükü gerçekte, yönetimi metresi Madame de Prie’ye ve özellikle de maliyeci Pâris-Duverney’e bıraktı. Kralın ölüm olasılığından korkan konsey Louis XV’in en kısa sürede evlenmesi gerektiğine inanıyordu. İspanya kralının kızı olan nişanlısı henüz yedi yaşında olduğu için geri gönderilerek nişan bozuldu ve tahtından indirilmiş olan Polonya kralının yirmi iki yaşındaki kızı Marie Leszczynska’yla evlendi. Louis XV’in bu evlilikten on çocuğu oldu. Louis XV, kardinal Fleury’yi destekliyordu, bu yüzden yönetimi ona bıraktı (1726). Fleury’nin bakanlığı döneminde içte olduğu kadar dışta da barış ve denge siyaseti izlendi. Law sisteminin ortadan kalkmasından sonra paranın istikrarı yeniden sağlandı ve sıkı bütçe önlemleri ticarete ve iktisadi yaşama bir canlılık kazandırdı. 1738’de genel denetçi Orry, bütçe dengesini sağlamayı başardı. Bu arada Gallikanlarla janseniusçular arasında dinsel çatışmalar çıktı, 1832 bunalımında Parlamento üyeleri sürgüne gönderildi. Bu tarihten sonra karışıklıklara bir son verilebildi. Dış siyaset alanındaysa Fleury’nin başarılı girişimi ile Polonya Veraset savaşını sonuca bağlayan Viyana anlaşması (1738) gerçekleşti. Bu savaşta Louis XV, kayınpederini ancak simgesel olarak destekledi: Stanislaw Leszczynski’ye verilen Lorraine .Fransa’ya geri verilecekti (1766). Fleurv öldükten sonra, Louis XV yerine başka birini getirmedi.
Zeki, nükteci, duyarlı ama alaycı ve kuşkucu yaradılışta olan kral yeniliklere pek açık olmayan tutucu bir kişiydi; savaşlara katılmakla birlikte barışseverdi.
1730 yıllarından sonra hiçbir eğlenceyle avunamaz hale gelmişti; üstelik, kraliçeyle de arası açılmıştı. Bundan böyle gözdeleriyle ilgilenmeye başladı. Bunlardan Madame de La Tournelle’in ölümü üstüne 1745’te jeanne Antoinette Poisson adındaki bir burjuva kadınıyla ilişki kurdu ve ona Pompadour markizi unvanını verdi. Büyük bir siyasal etkinliği olan ve bakanları, generalleri, büyükelçileri göreve getirip görevden alan Pompadour markizi sanatçıları,yazarve felsefecileri korudu.
Louis XV, yönetimde gerçek anlamda etkili değildi; her bakan kendi isteğine göre hareket ediyordu. Ama bu durum, kralın bakanlıkların işlerine karışmasını engellemiyordu, dış siyaset konusunda buna paralel bir diplomatik tutum izliyordu.
Avusturya Veraset savaşı (1740-1748) sona erdikten sonra Avrupa oldukça
uzun bir barış dönemi yaşadı. 1756’da Yedi Yıl savaşı başladı. Prusya ve İngiltere’ye karşı Avusturya ile birlikte olan Fransa, savaş sonunda imzalanan Paris anlaşmasıyla (1763) bazı sömürge topraklarını kaybetti. İç siyaset alanındaysa maliye her zaman için nazik bir konu oluşturdu: Maliye genel denetçisi Machault d’Arnouville (1745-1754), bütün gelirleri kapsayan yeni bir vergi koymaya girişti; sonunda kralın da desteklediği papazlar sınıfından sert bir eleştiri geldi. Machault görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Aynı dönemde din savaşları yeniden kızıştı.
Kralın kararsız siyaseti, Cizvitlerle janseniusçular arasındaki savaş, parlamentonun muhalefeti, sarayın aşırı harcamaları ve fiyat artışlarının yol açtığı siyasal bunalım Damiens suikastıyla (1757) doruk noktasına ulaştı.
1758’den 1770’ekadar Fransa’yı Choiseul dükü yönetti. Fransa bu dönemde, 1768’de Cenova tarafından bırakılan Korsika ile Lorraine’i aldı. Yeni gözdesi olan Barry düşesinin etkisiyle Choiseul’ün savaş tasarılarından kaygı duyan Louis XV bakanını görevinden alarak üçlü bir yönetim kurdu. Aldığı çeşitli önlemlerle rejimi bir süre daha ayakta tutabildi ama altmış dört yaşında çiçek hastalığına yakalanarak öldü.
Son Yorumlar