Fırtına nedir?
Karada ya da denizde çıkan, yağmur ve kasırga getiren çok şiddetli rüzgâr ve bu rüzgârın suda ya da kumda neden olduğu dalgalanma.
Fırtına, atmosferde ya bir bulutun içinde ya da bir bulut ile yer arasında oluşan elektrik boşalmalarıyla kendini belli eder. Bu tür elektrik olaylarına, çoğunlukla, yağmur, dolu ya da kar gibi şiddetli bir atmosfer çalkantısı da eşlik eder.
Fırtınalar nasıl Oluşur?
Meteoroloji öğeleri, fırtınalar sırasında değişikliklere uğrarlar. Sözgelimi, yerde rüzgârın geçici, çoğunlukla da çok yoğun bir biçimde güçlendiği, apansızın yön değiştirdiği görülür; termometre büyük bir sıcaklık düşüşü gösterirken, neredeyse değişmez bir değeri göstermekte olan barometrede de apansız bir basınç yükselmesi görülür. Fırtınaların sıklığı ülkeden ülkeye büyük ölçüde değişir. Kutup bölgelerindeki bir fırtınaya karşılık, ılıman bölgelerde 30, dönencelerarası bölgelerdeyse 100 kadar fırtına görülür. Her mevsimde fırtına olur ama, yazın kışa oranla daha sıktır. Fırtınaları yaratan bulutlar, kümülonimbüs ve kalın kümülüslerdir; bu bulutlar 1500-2 000 m yükseklikler arasında bulunur ve dikey olarak 7 000 m’ye, hattâ daha yükseğe çıkabilirler; bütün bunların üstünde de, özel biçimleri nedeniyle örs adı verilen yalancı sirrüsler bulunur.
Yeterince nemli ve değişken bir hava kütlesi güçlü yükselme hareketleriyle çalkalandığında kümülonimbüsler doğar. Bu mekanizma, sıcak ve nemli bir hava kütlesini yükselten bir soğuk hava yığınının itmesiyle ya da şiddetli güneş almış bir toprağa değen bir hava kütlesi tabanının önemli ölçüde ısınmasıyla (sıcak fırtınaları) harekete geçer.
Her iki süreç de kümülüslerin oluşmasına neden olur; ama kümülonimbüslerin oluşması, buzlaşma düzeyini buluta ulaştıran yükselme hareketlerinin genişliğinden ve öneminden kaynaklanır. Bu nedenle, yükselmeyi engebelerin kolaylaştırdığı dağlık bölgelerde, ovalık bölgelere oranla daha çok fırtına çıkar.
Elektrik Yüklerinin Birikmesi
Fırtınalardaki elektrik olayları, kümülonimbüs damlacıklarının pozitif ve negatif elektrik yüklerine ayrılmalarının sonucunda kendini gösterir. Bu ayrılma olayı çeşitli düzeylerde gerçekleşebilir; Yalnızca bulutlarda değil, kozmik ışınların, radyoaktifliğin, morötesi ışımanın etkisiyle atmosferde. Bir buluttaki çok irileşmiş bir damla, düşme sırasında parçalanırsa, oluşan az ya da çok iri damlacıklar üstünde karşıt yükler belirir; hattâ, morötesi
ışınların örs billurları üstüne fotoelektrik etkisi, kümülonimbüslerdeki şiddetli hareketlerle karıştırılan taneciklerin (tozlar ya da billurlar) sürtünmeleri, özellikle de iri billurların ya da birbiriyle karşılaşan su damlacıklarının oluşturdukları çok küçük dolu tanelerinin yalaması, yüklerin ayrılmasına katkıda bulunur.
İç burgaçlama, en küçük öğeleri (damlacıklar, billurlar, yabancı maddeler) yukarı doğru taşır; bunların yükü çoğunlukla, boyutlarına bağlı olduğundan, gerçek bir seçme ortaya çıkar. Pozitif yüklerin aşağı yukarı tümü bulutun üst ya da ön bölümündedir; negatif yüklerse alt ve arka bölümde toplanırlar. Bununla birlikte, artı bir yükün eksi bir yükün altında bulunması da, sık rastlanan olaylardandır.
ŞİMŞEKLER VE YILDIRIM
Bulutun bir bölgesinde biriken elektrik yükleri büyükboyutlara ulaşınca, bulut ile yer arasında ya da iki bulut arasında şimşekler ve gök gürültüsüyle birlikte bir boşalma olayı gerçekleşir.
Yıldırım terimi, genellikle yere ulaşan boşalmalar için kullanılır, önce buluttan toprağa doğru iyonlaşmış bir kanal oluşur; hemen ardından, bu kanal içinde, en iletken kesimlerin kıvrımlarını izleyerek zikzaklar çizen dönüş boşalmaları (yani topraktan buluta) gerçekleşir. Bu durum, yüksek yerlere daha çok yıldırım düşmesini açıklar. Bütün bu olay saniyenin yaklaşık onda beşi ya da altısı kadar bir sürede olup biter.
Toprağa, ortalama olarak, saniyede yüz kadar yıldırım düşer. Fırtına boşalmalarında, kümülonimbüsün başlıca bölgelerinin her biri için ortalama yirmi coulomb düşer. Demek ki biriken enerji azdır; ama, büyük potansiyel farkları ve boşalmanın çok kısa sürmesi nedeniyle, çok büyük yıkıcı etkileri olabilir.
Son Yorumlar