Etiyopya, iktisadı tarıma dayalı bir ülkedir. Nüfusunun % 90’ı kırsal kesimde yaşayan ülkede, hem göçebe çobanlık, hem de yerleşik tarım yapılır. Kvolla’da tütün ve pamuk, olanakları daha elverişli olan voinadega’da buğday, darı, sebze, mısır, pamuk ve şekerkamışı, özellikle de tarım dışsatımının ağırlığını oluşturan kahve yetiştirilir. Dega’da yapılan yoğun hayvancılık, bölgede öbür tarım etkinliklerini ikinci plana iter: Hayvan topluluğu açısından Afrika’nın en kalabalık sürüsünün bulunduğu ülkede, deri ve kösele dışsatımı yapılır. Büyükbaş hayvanlar daha çok yağıış alan bölgelerde yaygındır. Ogaen’deyse deve yetiştirilir.
Başlıca sanayi dalları da tarıma dayalıdır (konserve, şeker ve dokuma fabrikaları).
Yeraltı gelir kaynakları arasında çeşitli maden filizleri (platin, altın, potas) sayılabilir. Etiyopya, özellikle iktisadi kalkınmada ticaret ilişkileri açısından sıkıntı çeker: Büyük çıkış yolu, Masaua yoluyla birlikte, Cibuti (1926) demiryoludur. Devlet günümüzde, imalat sanayisini genişletmeye, özellikle de enerji kaynaklarını (Koka barajı, Assandabo yakınlarında Finjar hidroelektrik kompleksi) çoğaltmaya çalışmaktadır. Ayrıcalıklı bir azınlığın ve çok güçlü bir Kilise’nin egemenliğine dayalı, çok eski toplumsal kurumlar, % 90’ı oku- ma-yazma bilmeyen bir halkın gerçekten kalkınmasında başlıca engeldir. Etiyopya’da gerçek bir kent geleneği de yoktur: Yerleşik bir başkent olan Addis Abeba, gerçek anlamda ancak Menelik II döneminde kurulmuş (1887), üstelik bu kent de, günümüze kadar, altyapısı çok yetersiz ve donanımı güçsüz olarak kalmıştır. 1974’te % 0,2’ye yakın bir oranda olan toplam katışıklı ulusal ürününü, iniş-çıkışlarla yıldan yıla artırmayı başaran Etiyopya’mn başlıca çelişkisi kuşkusuz buradadır. Afrika’da “Sahel” bölgelerini kırıp geçiren kuraklık felaketi Etiyopya’yı da etkilemiş, 1973 ürününün 3/5’ü ziyan olmuştur ve 1974’te Addis Abeba dünyanın her ‘yanındanl yardımisteğinde bulunmuş, ama yardımlara karşın, 1975’te başkentte günde açlıktan ölenlerin sayısı 200’ü aşmış, 1977 Nisanında buğday rekoltesi, 1976 yılınınkine oranla % 20 düşük olmuştur. Açlığın sürüp gittiği bir sırada A.B.D. yardımının kesilmesi, Etiyopya ile
S.S.C.B’nin yakınlaşmasında önemli bir etmen olmuş ve hükümet, benzer yıkımların etkilerini hafifletmeyi amaçlayan bir dizi önlem almış, bu arada, toprak reformu çerçevesi içinde, bütün köylülere, dışsatım ürünleri, özellikle de dışsatımın tek başına % 82’sini oluşturan kahve tarımı yerine besin bitkileri tarımına ağırlık vermek zorunda oldukları 10 hektar genişliğinde ekilebilir toprak dağıtılmıştır.
Ama bütün bu çabalara karşın, bir yandan sürekli savaş durumunun yarattığı yıkıntı, bir yandan korkunç kuraklık, bir yandan da başlıca dışsatım gelirlerini oluşturan kahve fiyatlarının dünya pazarında hızla düşmesi, 1988 ’den sonra uygulanan iktisadı liberalleştirme siyasetine karşın, ülke iktisadının tam anlamıyla iflasına yol açmıştır.
Son Yorumlar