Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu adına toplanan bir kongre olduğu halde uyandırdığı yankılar ve sonuçları bakımından çok önemli bir Müdafaayı Hukuk Kongresi’dir. Erzurum Kongresi’nce hazırlanan Müdafaayı Hukuk ilkeleri ve örgüt tüzüğü, Sivas Kongresi’nde, Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti adıyla bütünleşen ulusal örgüt tarafından aynen kabul edilmiştir. Erzurum Kongresi’nin çok önemli bir özelliği de, Mustafa Kemal Paşa’ya Kurtuluş Savaşı önderliğinin yolunu açmış olmasıdır.
8 Hazirandan bu yana İstanbul’dan gelen telgraflar, kimi zaman rica, kimi zaman nazikçe emirler biçiminde Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’a dönmeye, bazen de bir süre hava değişimi önerisiyle görevini bırakmaya zorluyordu. Sonunda İstanbul 8/9 Temmuz gecesi şu telgrafı gönderdi: “Memuriyeti âliyelerine hasbelicap son verilmiş olduğundan hemen, bilateahhur Dersaadete avdetleri iradei Hazreti Padişahı iktizasındandır efendim.Serkâtib-i Şehriyari Ali Fuat” (“Yüksek memuriyetlerine durum gereği son verilmiş olduğundan hemen, gecikmeksizin İstanbul’a dönmeleri yüce padişahın buyruğu gereğidir efendim.Padişah başkâtibi Ali Fuat.”
Geri çağrıldığmdan beri geçen bir ayı iyi değerlendiren Mustafa Kemal Paşa, aynı gece bu telgrafa yamt olarak, görevinden istifa ettiğini bildirdi.
Bu gelişmeler sırasında, görevinden nasıl olsa almacağmı bilen Mustafa Kemal Paşa, arkadaşlarına ne derece güvenebileceğini anlamak ve önderliğini onlara kabul ettirmek için Amasya’dakine benzer bir toplantı da Erzurum’da yaptı. Kâzım Karabekir Paşa, Rauf Bey, İbrahim Süreyya Bey, albay Kâzım (Dirik), binbaşı Hüsrev (Gerede), doktor binbaşı Refik (Saydam), Erzurum valiliğinden azledilen Münir Bey, Bitlis valiliğinden ayrılan Mazhar Müfit (Kansu), Mustafa Kemal Paşa’mn isteği üzerine toplandılar. Mustafa Kemal Paşa, durumu kendilerine anlattı. Askerlikten ayrılsa bile kendisiyle birlikte olacaklarını söyleyen arkadaşlarıyla önderlik sorununu da tartıştı ve arkadaşları Mustafa Kemal Paşa’yı önder olarak seçtiler.
Mustafa Kemal Paşa’yı görevinden alan İstanbul hükümeti, onunla birlikte bazı arkadaşlarının da görevine son vermişti. Paris Barış Konferansı’ndan dönen Damat Ferit Paşa da, yokluğunda olup bitenleri öğrenince yayımladığı bir genelgeyle, Anadolu’yu saran “ihtilalkâr hareketler” için “teessüf- leri”ni bildirdi ve toplanacak ulusal kongrenin önlenmesini isteyen bir uyarıda bulundu. Sivas Kongresi için delege seçiminde var olan güçlükler bu genelgeyle biraz daha arttı. Öte yandan, Erzurum Kongresi hazırlıkları da zamanında tamamlanamamıştı. Kongre, 10 Temmuz yerine 23 Temmuzda çalışmalarına başlayabildi. Erzurum Kongresi beş ilin katılmasıyla ve 54 delegeyle açıldı, 14 gün süren kongre, vatanın parçalanma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu kabul ederek, şu kararlara vardı:
Ulusal iradeye dayanmayan hükümetler bu tehlikeye çare bulamazlar. Bu hükümetler belki de, daha ağır ve hazmedilmeyecek kararlara da boyun eğeceklerdir;
Ulusların kendi yazgılarını kendilerinin belirlediği bu tarihi çağda, hükümetin de ulusal iradeye bağlı olması gerekir. Onun için hükümet, Ulusal Meclisi hemen toplantıya çağırmalıdır.
Doğu Anadolu, mukaddesatım kendi kendine korumak ve savunmak zorundadır.
Erzurum Kongresi, Osmanlı hükümetinin tümden çökmesi halinde, Doğu Anadolu’yu doğrudan savunmaya karar verdi. Doğu illeri, Trabzon ili, Samsun (Canik sancağı) Osmanlı ülkesinin bölünmez parçası olarak kabul ve ilan edildi. Bu bölgenin, Rumluk ve Ermenilik savlarına karşı maddi ve manevi bütün olanaklarla savunulması kararlaştırıldı. Bölgeden, Türk halkın göçünü önleyici kararlar alındı. Hıristiyanlara ayrıcalıklar tanınmasına izin verilemeyeceği, ama onların can, mal ve ırz dokunulmazlığına saygı gösterileceği de ilan edildi.Erzurum Kongresi’nin ele aldığı önemli konulardan bir de Batılı büyük devletlerle kurulacak ilişkilerdi. Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı tarihten önceki sınırlarımızın tanınması isteniyor, bu sınırlar içinde tam bağımsızlık şart koşuluyordu.
Kongre, Vilâyatı Şarkiye Müdafaayı Hukuku Milliye Cemiyeti adını, Şarki Anadolu Müdafaaayı Hukuk Cemiyeti olarak değiştiriyordu. Kongre bildirisi ülkedeki yabancı temsilcilere, komutanlara, illere gönderilmek suretiyle her tarafa yayıldı.
Mustafa Kemal Paşa’mn kongreye katılması ve başkan seçilmesi konularında tartışmalar oldu. Buna, kongrenin başmda İstanbul hükümeti tarafından görevden alınan ve asi ilan edilen bir kişinin bulunmasının, yapüacak çalışmaları güçleştireceği kaygısı neden olmuştu, ama sonunda Mustafa Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliye başkam seçildi.
Erzurum Kongresi sırasında propaganda çalışmalarına da çok önem verildi. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, delegeler tarafından yurdun her tarafma mektuplar yazıldı, saygın ve etkili kişilere dava anlatıldı ve kendilerinden yardım istedi.
Son Yorumlar