Norveçli besteci (Bergen, 1843-Bergen, 1907).
Altı yaşındayken annesinden aldığı piyano dersleriyle klasik müziğe başlayan, Edvard Hagerup Grieg, aynı zamanda yaşayan köylü müziğini de tanıma olanağını buldu. Leipzig’de Çek virtüözü ve bestecisi Moscheles ile Reinecke’nin yanında müzik eğitimini geliştirip olgunlaştı. Bu dönemde hayranlık duyduğu iki müzikçi vardı: Schumann ve Wagner.
1864’te Kopenhag’da, ülkesinin o zamana kadar işlenmemiş olan müzik kalıtının zenginliğinin bilincine vardı. Özellikle Ibsen ve Björnson gibi öbür Norveçli sanatçılarla birlikte, bütün Avrupa’da kısa bir süre sonra yaygınlaşmaya başlayacak olan sanat milliyetçiliği akımına katkıda bulundu. 1867’de Oslo’da, 1880’e kadar yöneteceği Müzik Birliği’ni oluşturdu. Özellikle piyanocu ve orkestra yöneticisi olarak yaptığı gezilerde birçok romantik müzikçiyle bağlantı kurdu (halk sanatı konusunda yaptığı araştırmalara ilgi duyan Liszt de bunlardan biriydi). Halk sanatına yakın olan müzik anlayışı, biçime bağlanmış olarak kaldı. Değişken tonaliteler, kromatizm gibi üslup alanında yaptığı bazı atılganlıklarla Debussy’nin öncüsü sayılan Grieg’in en ünlü yapıtı, İbsen’in dramı Peer Gynt için bestelediği sahne müziğidir. Piyano İçi rı La Minör Konçerto (opus 16) ise en iyi yapıtlarından biridir. Grieg her şeyden önce, 1872’de yazdığı ve yurdunun efsane Kahramanının adını taşıyan Sigurd jorsalfar operasındaki senfonik şiirde yer alan ulusal düşüncenin müzikçisidir. Ama, bu yapıtta Peer Gynt’ün taşıdığı coşkulu içeriği bulmak güçtür.
Norveç Dansları ve Şarkıları (opus 17)adlı yapıtında özgünlük, ritimlerin değişkenliğinde, majör ve minör gamlar arasında, diatonizmle kromatizm arasında gidip gelen temaların niteliğinde ve armoniye bağlı atılganlıklarda kendini belli eder. Melodiler, Alman lied sanatının, Mendelssohn’ un ve Schumann’ın verdiği esinlerin etkisini taşırlar. İçtenlik dolu yapıtlarında, büyük derinliği olmayan ama belli bir şiir yükü taşıyan düşsel bir duygusallık vardır. Piyano İçin Halk Melodileri (opus 66) adlı yapıtı, kendine özgü ritmik oluşumları ve değişimleriyle, Grieg’in bütün özgünlüğünü ortaya koyar.
Son Yorumlar