Dua ile ilgili bir hatıranızı arkadaşlarınızla paylaşınız. İnsan her durumda Allah’a dua edebilir, dileklerini ona iletip ondan yardım isteyebilir. Bunun belli bir zamanı ve yeri yoktur. Dua etmek için bazı dua cümlelerini ezberlemek de şart değildir. İstediğimiz zaman, kendi cümlelerimizle ve gönlümüzce Allah’a dua edebiliriz.
Sabah yataktan kalktığımızda, yemek yerken, sınava girerken, akşam yatarken içimizden geldiği gibi dua edebiliriz. Allah’ın bizden istediği, dileklerimizin gerçekleşmesi için gerekli çabayı gösterdikten sonra dua etmemizdir.
Bu bilgileri verdikten sonra, hatıramı paylaşayım. Bir kaç gün önce bir yakınımız vefat etti. Yakınımızın cenazesini mezarlığa götürmek için, öğlen namazından sonra çok sayıda tanıdık, yakınımızın evine gittik. Hoca evin önünde ve camide vefat eden yakınımız ve bütün geçmişlerimiz için, bağışlanma ve af diledi dua etti.
Yılmaz’ın dedesi namaz kılıyor, Yılmaz da onunla birlikte onun yaptığı hareketleri yineliyordu. Nihayet namaz bitti ve dua başladı. Yaşlı dede ellerini kaldırarak Allah’a dua etti, durumuna şükretti. Yılmaz, dedesinin bu hâline özenmişti.
Dedesi kalkmaya hazırlanırken tatlı bir sesle ona şöyle seslendi:
– Ne olur dedeciğim, bana da dua etmeyi öğret. Ben de senin gibi elimi açıp Allah’a şükredeyim, yalvarayım. Ben Arapça dua etmesini bilmiyorum.
– Yavrucuğum, davranışın çok hoşuma gitti. Allah’ı anmak, ona yalvarmak insanın kendi içinden gelmeli. Dua edebilmek için başka bir dili bilmene gerek yoktur. Sen, hangi dili biliyorsan o dilde Allah’a yalvar, o dilde dua et. O, senin ne istediğini, hangi dilde ifade edersen et, anlar. Anladın mı oğlum? Aslında dua eden insanın ne istediğini bilmesi gerekir. Yani hangi dili biliyorsa o dille dua etmesi daha iyi olur. Çünkü istediğini, bildiğin dille daha güzel anlatabilirsin. Allah, kendisine dua için uzanan elleri geri çevirmez.
Son Yorumlar