Batınilik Mezhebi Nedir? Görüşleri Nelerdir? Kur’an’ın herkesin anladığı değil de, batıni yani iç anlamıyla yorumlanması gerektiğini ileri süren ve bu düşünce üzerine bir inanç sistemi kuranların bağlı olduğu dini görüş Batıni olarak adlandırılanlar temelde aynı noktadan hareket etmekle beraber çok değişik sistemler kurmuşlardır.
Batınilik ile İsmaililik çok kere eş anlamda kullanılır. Çeşitli kolları vardır ve bazıları sapıklık halindedirler, İslam inancının dışına çıkmışlardır.
Din bilgini Abdülbaki Gölpınarlı Batınilik konusunda şu bilgileri veriyor:
Batıniler de, fikirlerini ve inançlarını doğru göstermek isteyen, fakat su götürmez bir delil gösteremeyen her insan gibi, halkın büyük tanıdığı, saygı gösterdiği şöhret yapmış kişileri, kendilerinden göstermek metodunu benimsemişlerdir. Nitekim Bektaşiler ve son zamanlarda türeyen Bahailer de aynı metodla hareket ederler.
Batınilerin müşterek noktaları, emir ve nehiyleri, kendilerince yormaları, bu yorumu, peygamberlerin hayat hikayelerine kadar teşmil etmeleri, gerçeği yalnız imamın bildiğini ve ümmete, onun vekilleri tarafından bildirileceğini kabul etmeleridir.
Batıniliği temsil edenler. Müslümanlığa inanmamış kişilerdir. Asıl Müslümanlık, bizim anladığımız Müslümanlıktır diye telkin ettikleri esaslar, tümden Müslümanlığa aykırıdır.
Batınilikte Tanrı, bütün kemal sıfatlarına sahip olan ve her şeyden münezzeh bulunan bir kudret sahibi değil, yaratıcı kudrettir. Yaratılış, Allah’ın iradesiyle değildir, bir oluştur, bir zarurettir. Yaratan da bizzat yaratıcı kudret değildir. Ondan zuhur eden Akl’ı Küll’dür, Bu aktif kabiliyetten doğan pasif kabiliyet, gökleri, onların hareketleri unsurları, bunların birleşmesi de, cansızlar, bitkiler ve canlılardan ibaret olan üç” çocuğu (Mevalid-i Selase) izhar etmektedir ve bu inanç, daha baştan itibaren şeriata aykırıdır. Aynı zamanda yaratılışın daimi oluşu, alemin evveline bir evvel, sonuna bir son bulmayışı inancı, hem Allah tarafından yaratılışı, hem de ahiret inancını ortadan kaldırmaktır.
Batınilikte kıyamet iki şekilde anlamlanır. Bir bakıma göre, ölen adamın kıyameti kopmuştur. Ahiret, bedenin, gene unsurlar alemine geçişi, çürüyüp aleme karışmasıdır. Bu telak-kiye göre ruh ne oluyor? Daha doğrusu ruh var mıdır? Ruhun varlığına inanan Batıniler, tenasuha inanıyorlarsa, insan ruhu, bu inanca göre dünyada yaptığı işlere suçlara göre, ölümden sonra cansız varlıklara, bitkilere, hayvana girer ve yeniden, olgunlaşmak için bu aleme gelir. Olgunlaşıncaya dek de bu, böylece yürür gider. Bir kısmına göreyse ruh, bu alemin manası olan ahiret aleminde, kendisine yakışan bir makama gelir, o dünyada olgunlaşmaya başlar.
Batıniler, Batlamyos’un evren teorisi ile ilkçağ filozoflarının yaradılış teorilerini karıştırarak dünyevi bir sistem oluşturmuşlardır, Yedi yıldızın karşılığı olarak yedi iman, 12 burca karşılık da 12 hüccet koymuşlardır. Hüccet, kesin kanıt anlamına gelmektedir ve imamdan sonra en önemli kimsedir. Hüccet, kendi bölgesindeki Batınileri yönetir. Genel örgütlenme din en üst noktası ise imamdır. İmamdan sonra hüccet, daha sonra sırayla süt emen, en büyük davetçi, izinli davetçi, avlanmaya alıştırılmış yer alır. Bunların hepsinin örgüt içinde belirli görevleri vardır. Sıranın en altındaki inanmış, davete uymuş denilen kişidir. Bu, Batıniliğe yeni girmiş kimsedir.
12’nci yüzyıldan sonra İran, Horasan, Hindistan ve Türkistan yörelerine dağılan Batıniler çeşitli kollar oluşturdular. Etkinlikleri bazı tasavvuf akımları içinde devam etti, özellikle Kalenderilik, Hayderilik, Melamilik, Hurufilik, Safevilik ve Bektaşilik gibi tarikatları etkiledi. Batınilik daha sonraki yüzyıllarda, Dürzilik, Nusayrilik, Babilik, Bahailik ve Kadıyanilik akımlarının içinde de etkili oldu.
Son Yorumlar