Babailik Nedir? Babailer Ayaklanması ve Baba İshak Kimdir? Anadolu Selçukluları döneminde (1230-1240), yönetimle anlaşamayan Türkmenleri etrafında toplayan dini ve siyasi hareket, ileri yıllarda Anadolu’nun dini topografyasını şekillendirecek, kültürel ve toplumsal yaşantısını etkileyecek olan Babailik olayı, ismini, Baba İlyas adlı “yarı Türk şamanı, yarı İslam şeyhi”nden almıştır.
Amasya’nın Çat köyüne yerleşen Baba İshak, Selçuklu devleti ekonomik ve sosyal yönden kent ahalisine dayalı bir yönetim sürdürürken, Sünni Müslümanlığın dışında, şamanist ve Şii bir dünya görüşüyle hareket eden köy ve kasaba halkını etkisi altına almıştı. Siyasi iktidarın adaletsiz yönetimini ve Tür Semenlere karşı güttüğü siyaseti ağır biçimde eleştiren Baba îlyas, halifesi Baba İshak’ın da yardımıyla, devlet merkezine karşı, örgütledi. Bir yandan İslam öncesi gelenekleri ve Şamanizm tesirleri ile Sünni Müslümanlık anlayışı çarpışıyor, bir yandan da Sünni din alimlerinin kontrolunda Saray, Türkmenlerin din anlayışını dışlıyordu. Dönemin ekonomik çıkmazları ile kırsal sefalet de eklenince, Baba İlyas’a neredeyse peygamber gözü ile bakan ve Hazreti Ali’ye aşırı düşkünlükleri ile tanınan Türkmenlerin muhalefeti siyasi bir isyana dönüştü. İsyan, devleti yıllarca uğraştırdı, çok kan döküldü ve zorlukla bastırıldı.
Kırmızı başlık, siyah cübbe ve nalın giyen, aşırı Şii inancıyla hareket eden Babaiierin düşünceleri, daha sonraki yıllarda Bektaşilik, Kızılbaşlık, Hurufilik şeklinde devam etti ve ehli sünnet dışı akımlara kaynaklık etti.
Babailer Ayaklanması
Anadolu Selçuklu devletine karşı dinsel siyasal Türkmen ayaklanması (1240). Kentlerdeki Sünni halka dayalı bir devlet örgütü kuran Anadolu Selçukluları sınırlarda ve kırsal bölgelerde yaşayan Türkmenleri giderek dışladılar. Sosyal ve ekonomik açıdan olduğu kadar dinsel inançları bakımından da kentlilerden ayrılan Türkmenler in İslamlığı kentlerin, Türkler’in eski şaman geleneklerinin, tasavvuf şekline girmiş Şiiliğin, bazı yerel inanışların tesirini taşıyan bir müslümanlıktı. Kırsal halkta dinsel hayatın düzenleyicileri, şehirlerdeki Sünni alimlerden çok farklı, eski Türk Şamanlarının müslüman olmuş bir devamından başka bir şey olmayan Türkmen babalarından meydana gelmekteydi. öte yandan ekonomik güçlükler, Moğol istilalarının sayılarını daha da çoğalttı.
Türkmenler ile Selçuklu sulyanları arasındaki çelişkiyi derinleştirmiş, Türkmen babalarını devlete karşı asi bir öğe durumuna sokmuştur. Amasya’nın Çat köyüne yerleşen Türk Şamanı, İslam şeyhi karışımı Baba İlyas, dinden diyanetten ve adaletten ayrılmakla suçladığı Selçuklu yöneticilerine karşı propagandaya başladı. Gıyasettin Keyhüsrev Il’ye karşı açıktan açığa cihat ilan ederek müritleri aracılığıyla kendine tabi insanları çoğalttı. Bu arada Harran, Urfa, bölgesindeki Harizmşahlar’ı da Selçuklu sultanına karşı savaşa çağırdı. Baba İlyas’ın halefi Baba İshak’ın öncülüğünde ayaklanan Türkmenler Sumeysat (Samsat), Kâhta, Adıyaman bölgesini yakıp yıktılar; kendilerine katılmayan Müslüman ve Hıristiyanları öldürüp mallarını yağmaladılar. Üzerlerine gönderilen Malatya subaşısı Muzafferettin Alişir’i iki kez yendiler, ardından Sivas’a ilerlediler. Sivas’ı yağmaladıktan sonra kendilerine katılan göçebe Türkmenler ile sayıları daha da artmış olarak Baba llyas’a kavuşmak üzere Tokat ve Amasya’ya doğru ilerlediler. Telaşa kapılan Giyasettin Keyhüsrev II, Beyşehir Gölü üzerindeki Kubadabad Adası’na çekildi ve ünlü komutanlarından Mübarizettin Armağanşah’ı Amasya subaşısı atayarak ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdi. Türkmenler’den önce Amasya’ya varan Armağanşah Baba İlyas’ı yakladı ve kale burcunda sallandırdı. Baba İlyas’ın ölümsüz olduğuna inanan Türkmenler Amasya’ya ulaştıklarında kente girdiler ve Armağan şah’ı öldürdüler daha sonra, Konya’ya doğru yola çıktılar. Sultan, Moğollar’a karşı Erzurum ucunda bekleyen askerlerini hareket emri verdi.
Selçuklu hinayesindeki frank ve gürcü askerleri de orduya katıldı. Selçuklu askerleri, Baba İshak idaresindeki Türkmenler ile Kırşehir’in Malya Ovası’nda karşılaştı. Baba İlyas’m dinsel gücünden çekinen İslam askeri savaşmak istemediğinden, ilk olarak Hıristiyan askerleri savaşa sürüldü. Hıristiyan birlikler Türkmenler’in ilk hücumunu geri püskürtünce cesaretlenen İslam askeri de savaşa girdi ve çok küçük yaştaki çocuklar dışında tüm Türkmenler kılıçtan geçirildi.
Son Yorumlar