Atatürk ilke ve inkılaplarının dayandığı esasları zihin haritasında gösteriniz. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı zaferle yurdumuzu işgalden, milletimizi de tutsak olmaktan kurtarmıştır. Ancak o, elde ettiği bu başarıyla yetinmemiş, bunu yalnızca daha büyük amaçların gerçekleştirilmesini kolaylaştıracak bir araç olarak görmüştür. “Hiçbir zafer gaye değildir. Zafer ancak kendisinden sonra daha büyük olan gayeyi elde etmek için gerekli en belli başlı bir vasıtadır.” sözüyle de bu konudaki düşüncesini dile getirmiştir.
Atatürk’ün yukarıda sözünü ettiği büyük gaye, bağımsız ve güçlü bir Türkiye hedefidir. O, bu gayesini cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık ilkeleriyle gerçekleştirebileceğini görerek düşünce sistemini bu ilkeler üzerine inşa etmiştir.
Atatürk, düşünce sistemini oluşturan ilkeler gereği siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda köklü yenilikler yapmıştır. Cumhuriyeti ilan ederek millî egemenliğe dayanan yeni bir Türk devleti kurmuş, çağdaş eğitimin önünü açmış, her alanda kadın erkek eşitliğini sağlamış ve millî ekonominin temellerini atmıştır. O, gerçekleştirdiği bu ve benzeri inkılapların ortak amacını ise “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşüyle uygar bir toplum hâline ulaştırmaktır. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur.” sözleriyle açıklamıştır.
Atatürk ilkeleri, Türk milli kültürüne dayanmaları ve bir düşünce sisteminin tamamlayıcı parçaları olmalarının yanı sıra başka özelliklere de sahiptir. Millî egemenliği, bağımsızlığı ve laik hukuku esas alan bu ilkeler evrensel ve barışçı nitelikler taşır. Bu nedenle yalnız Türk vatandaşlarının değil, dünyadaki bütün insanların hak ve hürriyetlerinin korunması ve bunlara saygılı olunması gerektiğini savunur.
Son Yorumlar