Abaza Mehmed Paşa Kimdir? Osmanlı veziri (?-İstanbul 1634). Sonradan celali olan bu vezir Canbulatoğlu Ali Paşanın hazinedarlığında yetişti. 23 Ekim 1607’de Kuyucu Murad Paşa_ tarafından Canbulatoğlu’nun yenilgiye uğratılması olayında, yeniçeri ağası Halil Ağa sayesinde ölümden kurtuldu. Sonra Halil Paşaya manevi evlat, Gürcü Mehmed Paşanın kardeşi Hüseyin Paşaya damat oldu. Halil Paşanın kaptanıderyalığı sırasında, silahtarlıktan deryabeyliğine tayin edildiği için, Akdeniz’deki savaşlara katıldı. 1617’de Halep valiliği ile sadrazam Halil Paşanın yanında İran seferine gitti. Bu sırada Maraş valisi oldu. Osman Il’nin Hotin seferinde Rumeli beylerbeyi idi. Dönüşte Erzurum valiliğine tayin edildi.
Abaza Mehmed Paşa, Osman Il’nin öldürülmesinde yeniçerileri suçlu gördüğü için, Mustafa Fin ikinci padişahlığında Erzurum’daki kapıkulu mensuplarını ortadan kaldırmak istedi. Yeniçerilerin şikayeti üzerine azledilerek Sivas valiliğine gitmesi bildirildi. Abaza bu emre uymadı, baş kaldırdı, Maraş, Şarkıkarahisar, Sivas, Çorum, Çankırı dolaylarını emri altına aldı. Ankara kalesini kuşattı, ama zapt edemedi. Türkmenlerin ve bazı vezirlerin ihaneti yüzünden Kayseri batısında Karasu köprüsü yakınında sadrazam Çerkez Mehmed Paşaya yenildi. Erzurum kalesine kapandı. Sonra adamlarından Küçük Abaza’nın aracılığı ile Erzurum kalesine, muhafız olarak iki bin yeniçeri almayı kabul etti. Bunun üzerine Çerkez Mehmed Paşa kendisini affederek yeniden Erzurum valisi yaptı.
Abaza Mehmed Paşanın ikinci isyanı, yine Erzurum kalesindeki yeniçerileri öldürmek ve üzerine gönderilen Dişlek Hüseyin Paşayı katletmekle başladı. İran savaşları da bu isyanın kısa zamanda gelişmesine yol açtı. Abaza, Sadrazam Hüsrev ve Halil Paşalar ile de savaştı. Sonunda, şeyhi ve her işinde yol göstericisi kayserili Seyit Abdürrahimin aracılığı ile eylül 1628’de dört gün süren görüşmelerden sonra, Hüsrev Paşaya teslim oldu; beraber İstanbul’a geldiler. Murad IV, sadrazamın ricası üzerine Abaza’yı affetti. Bosna valiliğine gönderdi. Valiliği sırasında Venedik sınırında çıkan bazı hadiseler yüzünden İstanbul’daki Venedik balyozu kendisinden şikayetçi olunca, Belgrat’ta ikamete memur edildi. Burada, Hünkartepesi’nde, sonradan Abaza köşkü diye ün salan güzel köşkü yaptırdı. Sonra Vidin sancağıyle Tuna yalısı muhafazasına, oradan da Silistre ve Ozi muhafızlıklarına geçti. 1663’te Kamaniçe kalesi önünde Lehlilerle savaştı. Murtaza Paşa Lehistan serhaddine gönderilince İstanbul’a çağrıldı, bu savaşlar hakkında Padişaha izahat verdi. Murad IV’ün Edirne seyahatinde yanında bulundu. Abaza Paşa böylece Padişahın musahipleri arasına girmiş, İstanbul içinde birçok gezilere katılmıştı. Murad IV cesaretini, mertliğini, kahramanlığını, hatta giyimini çok beğendiği bu vezirden, tekrar isyan edebilir diye kuşkulanıyordu. Bu yüzden romlarla ermeniler arasında çıkan bir anlaşmazlıkta, Abaza Paşanın ermenileri tuttuğu, onlardan rüşvet aldığı bahanesiyle başı kesildi. Kuyucu Murad Paşa türbesinde yatar. Kıyafetiyle Abaza kesimi denilen bir erkek modası yaratmış, bu kıyafet hükümdar tarafından bile benimsenmişti. Türk tarihinin kahramanlık destanlarında yer alan Genç Osman, Abaza’nın adamlarındandı. Mayıs 1646’da Erzurum’da, Abaza Mehmed Paşa olduğunu iddia eden biri ortaya çıkmış ve birçok kimseleri korkuya düşürmüştür.
ABAZA MEHMED PAŞA, osmanlı veziri (?-Sinop 1771). Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşanın yanında yetişti ve onun enderun çuhadarlığına yükseldi. Sivas’ta ortaya çıkan zorba ve eşkıyaların cezalandırılmasında gösterdiği başarıya karşılık. 1755’te türkmen ağalığı verildi. Daha sonra Maraş beylerbeyi oldu, Rus seferine katıldı. 1769’da Hotin kalesini kuşatan düşmana karşı savaştı, kalede kalan Canikli Ali Beyi ve askerini ölümden kurtardığı için, vezirlikle mükafatlandırıldı. Aynı yıl Yaş dolaylarının muhafazasına memur oldu. 1768’de, askerleri ile beraber, Boğdan seraskerinin yanında çalışması emredildi. 1770’te Ismail muhafızı olarak, Kırım Hanının ve serdarıekrem’in yanında, Buğdan’ın geri alınması için yapılan savaşlara katıldı. Abaza Mehmed Paşa, Kartal bozgunundan sonra, 1770’te, İsmail tarafına çekildi.
Düşmanın İsmâil kalesini alması üzerine, orduyu hümayun’a döndü, önce Hırsova, sonra Silistre muhafızı oldu. Uğradığı son başarısızlıklar ve devletten aldığı paraları yerinde kullanmaması yüzünden 27 kasım 1770’te vezareti geri alındı, Köstendil kasabasına sürüldü. 1771 yılında, Kırım hanı Selim Giray’ın ricasıyle cezası affolunduğu için, tekrar orduya döndü ve bu defa Azak denizi boğazı üzerindeki Yenikale’nin muhafızlığına gönderildi. Ancak oraya vardığı zaman, Rusların Kırım yarımadasında Taman kalesini aldıklarını öğrenince geldiği gemiyle Sinop’a döndüğü için, vazifesini yapamadığı gerekçesiyle öldürüldü. Başı İstanbul’a gönderildi.
Son Yorumlar