Hz. Muhammed’in güzel ahlakıyla ilgili bir örnek bulunuz. Peygamberimiz, insanların hakkını gözetirdi. Kimsenin hata ve kusurlarını, eksik yönlerini, özel hayatlarını araştırmazdı. Bir insanın hatasını görse onu güzel bir dille uyarırdı. Müslümanlara, “ … Birbirinizin gizli hâllerini ve özel hayatını araştırmayınız…” diye öğütte bulunurdu. Çünkü bu davranışların insanları üzeceğini bilir ve onları üzmekten kaçınırdı. Çocukluğunda Peygamberimizin yanında bir süre kalmış olan Enes İbni Malik’in şu sözü, Resulüllah’ın insanları üzmemeye özen gösterdiğini ortaya koymaktadır:
– Allah Resulü (S.A.V.), insanlar içinde ahlakı en güzel olandı… Resulullah’a dokuz yıl kadar hizmet ettim. Yaptıgım bir isten dolayı “Niye boyle yaptın?” demediği gibi yapmadığım bir isten dolayı da “Niye yapmadın?” dediğini hatırlamıyorum.
Peygamberimiz, son derece iyi kalpli bir insandı. Kavga etmeyi, kin gütmeyi değil, dostluğu, kardeşliği ve bağışlamayı severdi. Bir gün, bazı Müslümanlar Peygamberimize gelerek Mekkelilerin kendilerine çok eziyet ettiklerini söylemiş ve onlara beddua etmesini istemişlerdi. Hz. Muhammed(S.A.V.), Müslümanların bu isteğini kabul etmedi. “Ben, beddua etmek için gönderilmedim. Ben ancak rahmet olarak gönderildim” dedi.
Peygamberimiz, kendisini taşlayan Taiflilere de beddua etmek yerine onların Yüce Allah’a inanıp kötü davranışlardan kaçınmaları için dua etti. Kendisine kötülük yapan insanları, cezalandırmaya gücü yetse bile merhametinden dolayı bağışladı. Örneğin, Mekke kentininfethedildiği gün, halktan öç almayı düşünmedi. Kâbe’nin yanında toplanan Mekkelilere “Haydi gidiniz, hepiniz serbestsiniz.” diyerek onları serbest bıraktı. Çünkü o, insanlık için bir rahmet peygamberiydi.
Son Yorumlar