Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılmasında Demokratik toplum düzenine uygunluk, 1982 Anayasasının, özgürlüklerin sınırlanması konusunda getirdiği yeniliklerden biri de, temel hak ve özgürlüklerle ilgili genel ve özel sınırlamaların, demokratik toplum yapısının ihtiyaçlarına aykırı olamayacağı kuralıdır. Bu kural, 1961 Anayasasında bulunan, Yasa, kamu menfaati, kamu düzeni, genel ahlak, sosyal adalet ve milli güvenlik gibi snedenlerle de olsa bir hakkın veya hürriyetin özüne dokunulamaz» kuralının yerini almıştır. 1982 Anayasası ile getirilen bu düzenleme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince kabul edilmiş olan bir düzenlemedir. Sözleşme, temel hak ve özgürlüklerin hangi durumlarda yasa ile sınırlanabileceğini belirtmekte ve bunların da demokratik bir toplumun gereklerine uygun olması koşulunu aramaktadır.
Anayasa ile getirilen, demokratik bir toplumun gereklerine uygun olma ölçütü (m. 13), 1961 Anayasasında öngörülmüş olan öze dokunmama ölçütü gibi, soyuttur. Bunları ancak, uygulamada Anayasa Mahkemesi somutlaştıracaktır. Nitekim, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu ve Divanı bu ölçütü, önlerine gelen her olay için değerlendirmek yoluna gitmektedirler. Anayasa Mahkemesi de, aynı yöntemi uygulamaktadır. Hemen belirtelim ki, Anayasanın 13. maddesinde sözü edilen demokratik toplum düzeninin gerekleri deyimi, çağdaş özgürlükçü demokrasilerin genel ve evrensel niteliklerini içeren bir deyimdir. Danışma Meclisi Anayasa Komisyonunun gerekçesinde genellikle kabul gören demokratik rejim anlayışından söz edilmesi de bu görüşü desteklemektedir.
Anayasa Mahkemesi de, demokratik devlet deyiminin, batı uygarlığınca benimsenen demokrasi anlamına geldiğini bir çok kararlarında belirtmiştir. Örneğin eşit kullanılmayan, kişilere ve kamuya huzur ve adaletli bir düzen sağlamayan sendika özgürlüğünün, çağdaş uygarlık düzeni ile ve hele batı uygarlığınca benimsenen demokrasi anlayışı ile bağdaşması olanak dışıdır (Anayasa Mahkemesinin 8.9.1972 gün ve E. 70/48, K. 72/3 sayılı kararı; AMKD, sayı 10, s. 128). Unutmamak gerekir ki, demokratik toplum düzeni, ulusal bir kavram olmaktan çok özellikle çağdaş, özgürlükçü, evrensel demokrasinin bir kavramıdır.
Son Yorumlar