XVII. Yüzyıl Klasik Dönem Fransa Edebiyatı, XVII. yy’da ortaya çıkan klasik dönem, Eski Yunan ve Latin yazarlarının yapıtlarında var olduğuna inanılan sağlam bir beğeni ve akıl idealine verilen önemle dikkati çekti. Bu yüzyılın edebiyatı, seçkin bir azınlık edebiyatının daha çok halka seslenen bir edebiyata, bireysel fantezilerle dolu bir sanatın kişisel olmayan bir sanata karşı çıkışı gibi XVI. yy. edebiyatıyla çelişir.
XVI. yy’ın başları bir çalkantı ve çatışmalar dönemidir. Saray adamları ve kibar çevrelerin ozanları, nelerin söylenmesi gerektiğini belirleme işini üstlendiler ve XVI. yy’ın zenginleştirdiği, ancak fazlaca yüklediği dili yalınlaştırdılar. Dilbilgisi kurallarını saptamak için yaygın kullanıma başvurulması kuralı da bu dönemde benimsendi. Richelieu, kırk üyesiyle dil ve edebiyatı düzene koymakla görevli Fransız Akademisini kurdu.
Honore d’Urfe ünlü romanı Astree’yi yazarken, Descartes, yüzyılın gerçek dönüm noktasını belirleyen Metot Üstüne Konuşma’yı (Discours de la Methode, 1637) yayımladı. Aynı yıl, klasik tiyatronun kurucusu Pierre Corq,eille, Le Cid’i sahneye koydu. Düzen ve beğeniye ağırlık veren ve klasik edebiyatın kuramcısı sayılan Nicolas Boileau, L’Art Poetique (Şiir Sanatı, 1674) adlı yapıtını yayımladı. Öte yandan, Jean Racine, trajedilerinde tutkuları, bütün şiddetiyle dile getirdi. Komedi türüyse en yetkin aşamasına Moliere tarafından ulaştırıldı. Moliere bu çağda güldürü alanında sağduyu ve aklın temsilciliğini yaparken “hoşa giderek etkilemeye” çalışıyordu. XVII. yy’ın bir başka ünlü yazarı da fabl türündeki yapıtlarıyla tanınmış olan La Fontaine’di.
USÇULUK VE DİN. XVII. yy, usçuluk ve din arasında bir süre için birlik sağlanmasıyla dikkati çekti; klasik düşünce anlayışı dindışı edebiyatta kendini gösterdi. Blaise Pascal, Port-Royal’in ve janseniusçuluğun büyük temsilcisi oldu, ayrıca Letlres Provinciales (Taşra Mektupları) adlı yapıtı klasik düzyazının ilk örneğini oluşturdu. Bossuet bazı çevreler tarafından yüzyılın en büyük lirik ozanı olarak değerlendirildi, Fenelon’sa Telemakho s’un Maceraları (Les Aventures de Telemaque, 1699) adlı yapıtıyla insancıl yaklaşımlarla daha o dönemde XVIII. yy. insanı olduğunu ortaya koydu.
Bu büyük yazarların yanı sıra, felsefede Malebranche’ı, tarih alanında Memoires’larıyla (Anılar, 1717) Fronde dönemi üstüne bir belge oluşturan Kardinal Retz’i ve Louis XIV un hükümdarlık döneminin acımasızca bir tablosunu çizen Saint-Simon’u anmak gerekir. Aynı dönemde özdeyişler, portreler, ahlak üstüne düşünceler La Rochefoucauld, La Bruyere ve MadamedeSevigne’yle kesin biçimlerine kavuştu. XVII. yy’ın ikinci yarısında roman, Madame de La Fayette’in La Princesse de Clevesıyle (Cleves Prensesi, 1678) parladı.
Son Yorumlar