Jean de La Bruyere Hayatı ve Karakterler Hakkında Bilgi

Fransız yazarı ve ahlakçısı (Paris, 1645-Versailles, 1696).

Orta halli bir ailenin çocuğu olan jean de La Bruyere, Orleans Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi yaptıktan sonra Paris barosuna kaydını yaptırdı ama davalara pek katılmadı. Kendi­sine kalan bir mirasla Caen mâliyesin­de bir görev satın aldı (1673) ve bu arada Karakterler (Les Caracteres) adlı yapıtının taslağını oluşturmaya başladı. Dostu Bossuet’nin aracılığıy­la Büyük Conde’nin torunu Bourbon dükünün tarih-coğrafya öğretmenliği­ne atanarak Chantilly’ye gitti. Bura­da, öğrencisi, kendisini ders verme, eğitme konusunda hoşnut etmedi ama La Bruyere, Chantilly’de gözlemleme yeteneklerini kullanabileceği olağa­nüstü bir ortam buldu ve aynı zaman­da Büyük Conde’nin dostluğunu ka­zandı. 1688’de, imzasız olarak yayım­ladığı Karakterler’ iyle kısa sürede üne kavuştu ve yaptığı yeni baskılarla (sağlığında dokuz kez yayımladı bu ya­pıtı) ününü yaygınlaştırdı. Ama bu arada yapıtı nedeniyle kendine düşmanlar da edindi. Nitekim, 1691’de başvurduğu Fransız Akademisi’ne üye seçilmedi. Akademi’ye ancak iki yıl sonra Bossuet, Racine ve Boileau’ nun desteğiyle üye olarak girebildi. Akademi’de yaptığı giriş konuşmasıy­la, klasik Fransız edebiyatının önem­li aşamalarından biri olan Eskiler ve Yemler Tartışması’nda, Eski Latin ve Yunan yazarlarını tutması nedeniyle Yeni Yazarlar’ı kızdırdı. Yenilerin sert çıkışlarına Karakterler ’in 1694 baskısının önsözünde yanıt verdi.

Karakterler

La Bruyere’in tanınmasını sağlayan ve kısaca Karakterler olarak bilinen yapıt 1688’de Les Caracteres de Theophraste, traduits du grec, avec les caracteres et les moeurs de ce siecle (Theophrastos’un Yunancadan Çevril­miş Karakterleriyle Çağımızın Karak­terleri ve Töreleri) adıyla yayımlandı
Başlangıçta Yunan yazarının bir çe­virisi ve bu yapıtın bir öykünmesi söz konusuydu. Ama gerçekleştirilen her yeni baskıda yapıt, yeni portre ve özdeyişlerle zenginleşti. 1696’da yapı­lan dokuzuncu baskıyla da yapıt ke­sin biçimini kazandı.

La Bruyere’in bu kitabı iki temel öğe­den oluşur: Peşpeşe gelen ya da da­ha doğrusu öbeklendirilmiş bulunan kısa paragraflar biçimindeki özdeyiş­ler ya da ahlak, felsefe, toplum, siya­set, edebiyat konusundaki düşünceler; hayali kişilerin hayali adlarla sunulduğu karakterler ya da portreler.

La Bruyere’in yaşadığı dönemde, ki­tabı okuyanlar, haklı ya da haksız ola­rak yapıttaki kişilerin, adları değişti­rilmiş o çağın bazı kişileri olduğunu ileri sürdüler. Ancak, La Bruyere, ya­pıtında, bütün zamanların insanım de­ğişik görünüşleri içinde temsil eden tipleri bir araya getirmişti.

La Bruyere’in Karakterler ‘inde sistemli bir bakış açısı yoktur. Gerçek­ten de yazar, özdeyişlerini ve portre­lerini, aralarındaki bağıntılara göre, anlamlı, ama genel başlıklarla bir araya getirmekle yetinmiştir.Her şeyden önce bir ahlakçı olan, insan inceleyen, toplumsal yergiye bü­yük ilgi duyan, Yeniler’e karşı olmak­la birlikte XVIII. yy. felsefecilerinin de habercisi sayılan La Bruyere retorik sanatının bütün kaynaklarını çok iyi bilen bir yazardı.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.