Fransız oyun yazan (Paris, 1815 – Paris, 1888).
Zengin bir burjuva ailesinin çocuğu olan Eugene Labiche hukuk öğrenimi gördü ama avukatlık kendisine pek çekici gelmedi. Paris’te tiyatro kulislerine, büyük kahvelere girip çıktı, çeşitli gazetelerde yüksek sosyete yaşamını konu alan yazılar yayımladı; bu arada La Cleî des champs (Özgürlük, 1839) adlı bir roman yazdı. 1838 ve 1839’da, Martin ve Marc Michel ile birlikte üç romantik dram kaleme aldı. 1839’da ilk vodvili olan L’Article 960’ ı (960. Madde) yazdı. 1842’de evlendi ve değişik kişilerle vodviller yazmayı sürdürdü. Otuz üç yaşında, on iki kadar oyun yazmış ve oyunlarında da burjuvaziyi alaycı bir biçimde işlemiş bir yazar olarak kendini kabul ettirdi.
Vodvil Kralı
Labiche’in ünü, Napoleon III döneminde, 1851’de büyük başarıya ulaşmasını sağlayan Hasır Şapka (Un chapeau de paille d’İtalie) ve on bir vodvillik bir diziyle (1852) kesin bir biçimde yerleşti. Mösyö Perişon ’un Seyahati’ni yayımladığı 1860’ta, “vodvil kralı” ilan edildi. Yapıtları 1864’te kırk dokuz yaşındayken Comedie Française’in repertuvarma alındı. 1877’de tiyatrodan uzaklaşarak, bütün oyunlarını bir araya getiren baskıyı hazırladı ve 1880’de de Fransız Akademisi’ne üye seçildi.
Son derece verimli bir yazar olan Labiche (167 tiyatro oyunu yazmıştır) oyunlarını “fars” olarak adlandırır. Bunların birçoğunun anlamsız, basit güldürüler olduğu ileri sürülmüştür, ama günümüzde gerçek bir tiyatro yazan olarak kabul edilmektedir. Labiche’in güldürü mekanizmasını incelemiş bulunan Bergson’a göre, bu yazanı özgünlüğü, üç çeşit oyunu seyirciyi gülmeye “zorlayan” bir ritimde iç içe vermesidir: Söz yanılmacasından doğan oyunlar; kişilerin birer oyuncak durumuna düştükleri raslantı oyunları; karakter oyunları. Labiche özellikle ortaya koyduğu yergi yeteneğiyle modern bir yazar sayılır. Kendisinin de bağlı olduğu (bunu hiçbir zaman yadsımamıştır) burjuvaziyi çok iyi gözlemiştir. En iyi, en güzel oyunlarında, birkaç sözle, birkaç jestle belirlediği kişiler, ender raslanan bir psikolojik doğruluk içinde ortaya çıkarlar. Tıpkı Balzac’m uçsuz bucaksız evreninde olduğu gibi bu küçük ve gülünç dünya içinde de para son derece önemli bir rol oynar.
Son Yorumlar