BİRİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI
1921 yılının 9 ve 10 Ocak günlerinde ve aynı yılın 31 Martında, Türk-Yunan kuvvetleri arasında geçen savaşların İnönü bölgesinde yapılması bir raslantı değildir. İnönü savaşlarının zamanını Yunanlılar, savaş alammysa Türkler seçmişlerdir. Türk ordusunun savunma planına göre. Bursa ve Kocaeli yönünden gelecek bir düşman saldırısı İnönü’de karşılanacaktı. İnönü savunma hattı. Yunanlıların 1920 yaz saldı rısıııdan ve Bursa’ya yerleşmelerinden hemen sonra seçilmiş, siperler kazılarak bir ölçüde hazırlanmıştır.
Marmara bölgesinden, İç Anadolu’ya giden tek stratejik yol, İnönü’den geçerek Eskişehir’e ulaşır, buradan ikiye ayrılıp doğuda Ankara, güneyde Afyon yönüne uzanır. Doğanın belirlediği bu duruma askerlik kuralı da uymak zorundadır. İstanbul-Bağdat demiryolu Eskişehir’den geçmekte ve Afyon üstünden Konya’ya doğru gitmektedir. Demiryolu ayrı bir kol halinde Eskişehir’den Ankara’ya kadar uzatılmıştır. Ankara hattı ile Kütahya- Afyon hattı kavşak noktasında olmak bakımından Eskişehir stratejik bir öneme sahiptir.
Yunan ordusu için, işgali genişletmek amacıyla düzenlenmiş bir keşif saldırısı olarak nitelenen ve Türk ordusu tarafından İnönü’de karşılanan bu saldırı sonucunda yapılan Birinci İnönü Savaşı, Yunanlıların Türkler karşısında ilk başarısızlığıdır. Gerçekten de, 15 Mayıs 1919’dan beri Türkler, Yunan taarruzunu ilk kez İnönü’de kırmış oluyorlardı. İnönü’de ordu, ilk kez yanında Kuvayı Milliye olmadan gerçekten çok iyi döğüşmüştü. Böylece, T.B.M.M’nin yeni kurulmakta olan ordusu birdenbire saygınlık kazandı. Ordu aleyhinde Meclis’te bile kendini gösteren güvensizlik havası dağıldı, ordunun kuruluşu ve güçlendirilmesi daha kolaylaştı.
Çerkez Ethem’in üstüne yüründüğü duyarlı bir zamanda Batı cephesinin yıkılmaması, büyük bir tehlikenin sa- vuşturulduğunu müjdeliyordu. Çünkü, Çerkez Ethem.İnönü savaşları sırasında hâlâ bir tehlikeydi. Birinci İnönü Savaşı’nm sonucu iste bu bakımdan da çok önemliydi. Düzenli ordunun bu ilk başarısı. Mustafa Kemal Paşa’nın Meclis’te. Çerkez Ethem taraftarlarına karşı siyasal zaferini sağlamakta da etken olmuştu. Çerkez Ethem efsanesi de böylece yıkılmış oldu.
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI
Yunan ordusunun 1921 Mart saldırısı, aynı yılın ocak ayındaki harekâtın daha büyük ölçüde yinelenmesinden başka bir şey değildir. Yalnız bu kez. saldırıya daha çok kuvvet katılmış ve hedefi daha geniş tutulmuştur. Bunun doğal sonucırolarak da çarpışmalar daha çetin geçmiştir.
Birinci İnönü Savaşı’nın, Yunan halkı ve devleti üstündeki kötü etkisini silmek isteyen Yunan kuvvetleri 23 Martta iki grup halinde, Eskişehir ve Afyon’a doğru saldırıya geçtiler. 27 Martta, İkinci İnönü Savaşı başladı ve kanlı bir biçimde beş gün sürdü. Bu savaşın Türk Kurtuluş Savaşı bakımından en önemli özelliği, düşmanın sert baskılarının zaman zaman karşı saldırılarla kırılması ve İnönü savunma hattının en tehlikeli anda bile bı- rakılmamasıdır. Batı cephesi komutanı İsmet Paşa, savaş süresince verdiği emirlerde mevzilerin kesin bir biçimde savunulacağını sık sık yinelemiştir. Savaşın en sıkışık bir zamanında (30 Mart), Meclis Muhafız Taburu da cepheye gönderilerek destek sağlanmıştır.
31 Martta, Türk ordusunun düşmanın sağ kanadına yaptığı karşı saldırı savaşın sonucunu belli etti. 1 Nisanda, Yunan ordusu çekilmeye başlayınca, Türk ordusu da bu zaferle eski değerini yeniden kanıtlama olanağı buldu. Batı cephesi komutanı İsmet Paşa’nın kişiliği de, İkinci İnönü zaferiyle daha yüksek bir saygınlık ve güven kazandı. İnönü zaferinden sonra, bu cephede kuvvetlerin önemli bir bölümü güneye gönderildi. Afyon’daki Yunan kuvvetlerine saldırıya geçildi. 6 Nisanda düşman Afyon’u boşaltarak çekilmeye başladı. Uşak’a doğru çekilen düşmanla, 8-11 Nisan günlerinde Aslıhan ve Dumlupınar’da şiddetli muharebeler yapıldı.
Yunan ordusunun bu saldırısına, Yunanistan’da ve İngiltere’de büyük umutlar bağlanmıştı. Sonuç hayal kırıklığı yaratmış ve İngiliz hükümetinin Yunanistan’a güveni derinden sarsılmıştı. Türk ordusunun gün geçtikçe kuvvetlendiğini ve kolay kolay yenilmeyeceği anlaşılmış bulunuyordu. KÜTAHYA—ESKİŞEHİR SAVAŞLARI. Yunan ordusu, yaklaşık iki ay sonra yeniden saldırıya geçti. İki kez denenmiş olan İnönü mevzilerine cepheden saldırı planını terk ederek, Uşak ve Bursa gruplarını kuşatıcı bir hareketle meydan muharebesi alanında birleştireceklerdi.
Yunanlılar, son kozlarını oynadıklarının farkında oldukları için bu saldırıya olağanüstü bir önem vermişlerdi. Başta kral olmak üzere, başbakan, savaş bakanı ve genelkurmay temsilcileri, Anadolu’ya geçtiler. Yunan hükümeti adeta Anadolu’ya taşınmıştı. Saldın, Bursa ve Uşak bölgesinden,
10 Temmuz 1921’de başladı. Yunan Kurtuluş Savaşı ’nda cephedeki Türk askerine mermi yetiştirmek üzere Ankara’da bir askeri fabrikanın
fişekhanesinde çalışan kadınlar, genç kızlar.lılar. Türk ordusunun süvari birlikleriyle savaşarak, 13 Temmuzda her tarafta Türk mevzilerinin önüne geldiler. Asıl kuvvetlerimizle muharebeler ertesi gün başladı. 14, 15 ve 16 Temmuzda yapılan çarpışmalar savaşın sonucunu belli etti.
Cephe komutanı İsmet Paşa’nın, 15 ve 16 Temmuzda genelkurmaya verdiği raporlar üstüne Mustafa Kemal Paşa hemen cepheye geldi. 21 Temmuzda düşmana, karşı saldırıya geçildi. Özellikle Eskişehir’i geri almak hedefini güden bu taarruz, Eskişehir yönünde başarılı olduysa da, kendini toparlayan düşmanın karşı taarruzunu durduramayan Türk kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldılar. Türk Yüksek Komuta Heyeti, hemen kesin bir karar almak gereğini duyarak durumu gözden geçirdi.
Mustafa Kemal Paşa, orduyu Sakarya’nın gerisine çekmek kararındaydı. İsmet Paşa’ya verdiği son emirde şöyle diyordu: “Askerliğin gereğini tereddütsüz tatbik edelim, çıkacak başka türlü mahzurlara dayanabiliriz.” Cephe komutanının emriyle Türk kuvvetleri, 25 Temmuz akşamına kadar Sakarya’nın gerisine çekildiler. Cephe karargâhı Polatlı’ya taşındı. Aralıksız on beş gün süren Kütahya- Eskişehir savaşları da böylece sona ermişti.
Son Yorumlar