Türk bestecisi, ozanı ve hattatı (İstanbul, 1640-İstanbul, 1712).
Asıl adı Buhurizade Mustafa olan Itri’nin yaşamı üstüne çok az bilgi vardır. Adına ölümsüzlük kazandıran besteleri kadar, şiirleri ve hatları da, çok iyi bir öğrenim gördüğünün kanıtlarıdır. Yenikapı Mevlevihanesi’nde Türk dinsel müziğini öğrendiği, başta büyük besteci Hafız Post olmak üzere dönemin bütün ileri gelen müzikçilerinden yararlandığı, Mehmet IV’ün padişahlığı sırasında Saray Fasıl Heyeti’nde hanendelik (ses sanatçılığı) yaptığı, olağanüstü bestelerinin yanı sıra güzel sesiyle de padişahın gönlünü çelip, hem bol kazanç, hem de başka ülkelerin müzikleri üstüne bilgi edinmesini sağlayan “esirciler kâhyalığı” görevini bağış olarak kopardığı, yaşam öyküsünün bilinen noktalarındandır.
Itri mahlasıyla hem divan, hem de halk ozanları yolunda şiirler yazan sanatçının, şiirlerini bir divanda topladığını belirten kaynaklar varsa da, bu divan henüz bulunamamıştır. Itri’nin şiirleri, çeşitli “mecmua”larda dağınık durumdadır. Hemen hemen bütün hat türlerini öğrenmiş olan Itri’nin en başarılı olduğu yazı türü, talik ’tir.
Ama Itri büyük ününü, şiirlerinden ve hatlarından çok, klasik Türk müziğinin en seçkin yapıtları olan bestelerine borçludur. Çeşitli kaynaklar, Itri’nin, dindışı ve dinsel-tasavvufi, sözlü ve çalgısal, aşağı yukarı her formda bini aşkın beste yaptığı konusunda birleşirler. Ne var ki, notaya alınmaması ve bellekten belleğe aktarılması nedeniyle söz konusu bestelerin büyük bir bölümü (bu arada en sanatlı, dolayısıyla ezberlenmesi en güç olanları) unutulmuş, günümüze yalnızca 42 tanesi ulaşabilmiştir. Bunlar, yapıtını ölümsüz kılma sırlarını bulmuş bir dehanın yeterli kanıtıdır. Itri’nin, öncüllerinden devraldıklarına, kendi arayışlarının sonuçlarını da katarak vardığı müzik dili, kolay süslerden kaçınma ve yapıtı sağlam tümcelerle dokuma ilkelerine dayanır.
Itri’nin Besteleri
Itri’den kalan 42 bestenin dördü çalgısal, 38’i sözlüdür. Sözlü bestelerinden on tanesi dinsel-tasavvufi, geri kalanıysa din dışı formlardadır. Itri’ nin dinsel yapıtları arasında en ünlüleri, bütün İslam dünyasına yayılmış olan Kurban Bayramı Tekbiri ile Salât-ı Ümmiye’dir. Tasavvufi yapıtlarının en uzunları olan Na’t-ı Mevlapa ile Segâh Ayin, Mevlevi müziği repertuvarının vazgeçilmez iki baş yapıtıdır. Neva Kâr, yalnız Itrî’nin değil, dindışı klasik Türk müziği repertuvarının da en büyük yapıtı sayılır. Bestecinin, din dışı yapıtları arasında şunları da anmak gerekir: Bestenigâr Birinci Beste (Gamzen ki ola saki-i çeşm-i siyeh-i mest); Rehavi İkinci Beste (Yine ey ruh-i musavver kafestende misin); Hisar ikinci Beste (Cam lâlindir senin, ayine ruy-i enverin); Pençgâh İkinci Beste (Hem sohbet-i dildar ile mesrur idik ol dem); Hisar Ağırsemai (Dil-i pür- ıstırabım mevce-i seylabdır sensiz); Rehavi Ağırsemai (Dile maye-i safadır hatt-ı ruyi yar derler); Irak Ağırsemai (Nevruz erişti şarap istemez misin); Segâh Yürüksemai (Tuti-i mucize-gûyem ne desem lâf değil).
Bence çok fazla bilgi yok