İngiliz yazarı (Godalming, Surrey, 1894-Hollywood, Kaliforniya, 1963). Thomas Huxley’in torunu ve ozan Matthew Arnold’ın akrabası olan Aldous Huxley, öğrenimini Eton’da ve Oxford Üniversitesi’nde tamamladı, Birinci Dünya savaşından sonra Eton’da edebiyat dersleri vermeye başladı. Ailesinin varlıklı olması, Huxley’in kendini bütünüyle edebiyata vermesine ve gezi tutkusunu gidermesine olanak verdi.
1925’te bir dünya turuna çıkan Huxley, İngiliz yüksek sosyetesinin yergili bir betimlemesi olan Ses Sese Karşı (Point Counter Point,1928) ve hemen ardından teknokrasinin egemenliğindeki bir dünyanın karamsar bir “öncelemesi” olan Yeni Dünya (Brave New World, 1932) adlı yapıtlarının yayımlanmasıyla üne kavuştu. İnanmış bir barışsever olarak 1934’ten sonra dünya halklarını uzlaşmaya çağırdı. 1938’de Hollywood’a yerleşti ve bitniklerle hippilerin düşünce ustalarından biri oldu.
BİR DÜŞÜNCELER EDEBİYATI
Romanlar, denemeler ve çeşitli oyunlar yazmış olan Huxley, bu türler arasında kesin bir ayrım yapmamış, sürekli olarak sav öğesiyle düşsel kurguyu iç içe geçirmiştir. Gerçek bir yazardan çok öğreti meraklısı bir aydm olduğu için eleştiriye uğramıştır. Gerçekten de, en önemli romanlarındaki (Ses Sese Karşı; Yeni Dünya; Nice Yazlardan Sonra [After many a Summer]) kişilerin tümü de birer sözcü, özel durumları olan birer soyut gölgedir. Önemli olan, bu kişilerin ruhsal durumları değil, dünya görüşleridir, dünyayı algılama biçimleridir. Sonuç olarak, söz konusu edebiyat, kuşkucu bir aydının ansiklopedi kültürüne dayanarak yazdıklarından oluşan şematik bir düşünce edebiyatıdır.
İNSANIN BÜTÜNLÜĞÜ
İnsanlığa ilişkin tümüyle karamsar bir görüşü benimsemiş olan Huxley’in düşüncesi, gövde ve ruhu ayıran Hıristiyan anlayışına tümüyle karşı çıkan, amacı da inşam tinsel ve tensel bütünlüğü içinde yemden ele almak olan, dinsel bir idealizme doğru evrimleşmiştir.
Bu yarı bilimsel, yarı gizemli anlayış, bilimin getirdiği yeni olanaklarla ruhsal olguların bütününü kaynaştırıp yeni bir sonuca ulaşmayı amaçlar. Aynı zamanda Huxley’in uyuşturucuların gücü ve etkileri üstüne yaptığı araştırmalar, bitnik ve hippi felsefesini derinlemesine etkilemiştir.
Son Yorumlar