İlkçağ’da Asya’da ve Ortaçağ’da Avrupa’da devlet kuran Türk boyu. Hunların tarihi Asya Hunları (Asya Hun Devleti) ve Avrupa Hunları (Avrupa Hun Devleti) olmak üzere başlıca iki ana bölümde incelenebilir.
Asya Hunları
Çin’in kuzey bölgelerinde göçebe olarak yaşayan Asya Hıralarıyla ilgili bütün kaynaklar, Çin kaynaklarıdır. Bu kaynaklarda Hunlarla ilgili bilgiler İ.Ö. X. yy’a kadar inerse de, bunların dünya tarihinde etkili bir rol oynamaları Asya Hun İmparatorluğu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Asya Hun İmparatorluğu’nun nasıl ve ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmez. İmparatorluğun adı bilinen ilk hükümdarı Teoman’dır (Tuman). Teoman’ ın çağdaşı olan Çin hükümdarı Şı Huang-Di, Çin’e karşı Hun akmlarım önleyebilmek için ünlü Çin Seddi’ni yaptırmış, daha sonra da düzenlediği seferlerle Hıraları Çin’in kuzeyindeki bölgelerden çıkarmış ve daha kuzeye çekilmek zorunda bırakmıştı. Şı Huang-Di’nin başarılı seferleriyle Hıralar Çin’in kuzeyindeki verimli ve hayvan yetiştiriciliğine elverişli otlaklarını elden çıkarmış oldular. Bu durum geçimini; başta at olmak üzere hayvan yetiştiriciliğiyle sağlayan Hun toplumunu iktisadi bunalıma soktu. İşte Teoman bu durumdan yararlanmasını bilerek, Hun boylarını, Çin’e karşı kendi çevresinde topladı (İ.Ö. 209). Şı Huang-Di’nin ölümünden sonra da, Çin’de karışıklıklar çıktı ve Çin Devleti’nin parçalanmasından yararlanılarak Çin’e akınlar düzenlenmeye başladı. Ancak Teoman’ın bu başarıları uzun sürmedi. Aynı yıl büyük oğlu ve veliahtı Mete tarafından öldürüldü. Hun Devleti’nin büyük bir imparatorluk olması Mete dönemine (İ.Ö. 209-174) rastlar.
Mete zamanında Hun toplumu “Soylu”, “Özerk” ve “Köle” boylardan meydana geliyordu. En üst düzeyde Han soyu bulunuyordu. Büyük sürüler ve en iyi otlaklar bunların denetimindeydi. Çin’i Akdeniz’e bağlayan İpek Yolu’ndan geçen kervanlardan alman haraç üe devlet gelirinin büyük bir bölümü de, Han soyundan olanlar tarafından alınıyordu. Bu durum geniş kitlelerin hoşnutsuzluğunu çekmekteydi.
Mete zamanında imparatorluğun başında “Tan-hu” ya da “Şanyü” denilen han bulunuyordu. İmpratorluğa bağlı boylar “Sağ” ve “Sol” olmak üzere ikiye ayrıldı. Sol boyların başında veliaht bulunur ve kendisine “Sol bilge elig” denirdi. Sağ boyların başında bulunan ve genellikle han soyundan olan kimseye de “Sağ bilge elig” adı verilirdi. Mete döneminde
Hun ordusu “onlu birlik” temeline göre düzenlenmişti. Ordu on, yüz, bin ve on bin erden oluşan birliklere bölünmüştü.
Bu dönemdeki Hun İmparatorluğu ve imparatorluğa egemen olan kesim, Çin’den ve İpek Yolu üstünde işleyen kervanlardan alman haraç sayesinde zenginleşmişti. Bu dönemden kalma Hun büyüklerinin mezarlarından çıkarılan eşyalar, söz konusu zenginliğin belgeleridirler.
Mete İ.Ö. 174’te ölünce, yerine Tanhu olan oğlu Lao-Şang geçti. Onun zamanında da Asya ve Çin üstündeki Hun üstünlüğü sürdü. Ancak gene bu han zamanında Çin’in de Hunlar üstündeki etkenliği artmaya başladı. Nitekim Lao-Şang bir Çin prensesiyle evlenerek Çin imparatorluk ailesiyle, Hun imparatorluk ailesi arasında akrabalık bağları kurdu.
Asya Hun İmparatorluğu İ.Ö. 54’te Kuzey Hun Devleti ve Güney Hun Devleti olmak üzere ikiye ayrıldı. Gene bu tarihten sonra Hun ileri gelenleri arasında başgösteren anlaşmazlıkların ve iç savaşların etkisiyle Tan-hu olan Hu-Han-Ye, Çin egemenliğini kabul etmek zorunda kaldı. Buna karşılık Sol bilge elig Çi-Çi, yönetimindeki Hun boylarıyla daha batıya çekildi (batıya çekilen Hun boylan daha sonra Avrupa Hun İmparatorluğu’nun kurulmasıyla birlikte yeniden etkinliklerini duyurmaya başladılar).
METE
Asya Hun İmparatorluğu’nun en büyük hükümdarı (ölümü İ.Ö. 174). Adı bilinen ilk Hun hükümdarı Teoman’ın (Tuman) büyük oğlu ve veli- ahtı olan Mete (Maodu ya da Motun da denir) gençliğinde bir süre, Hunların düşmanı Yüeçilere rehin olarak verilmiş, daha sonra onların yanından kaçmayı başarmıştı. Babasının yanma döndükten sonra, düzenli bir biçimde yetiştirdiği tümeninin desteğiyle babasını öldürerek Hunların başına geçti ve bütün Hun boylarını kendine bağlayıp, güçlü bir merkezi yönetim kurdu (İ.Ö. 209). Bundan sonra, önce Hunlara komşu olan ve Hun olmayan boylan (Moğollar, Yüeçiler) yenilgiye uğrattı, daha sonra da Çin’e karşı harekete geçti. Mete’nin Çin savaşları İ.Ö. 201’den İ.Ö. 199’a kadar sürdü. İ.Ö. 200’de Çin imparatoru Gaodi’yi, Peteng (Paiteng) yaylasındaki kalede yedi gün süreyle kuşattı. Çin imparatoru kuşatmanın kalkması için değerli hediyeler göndermek zorunda kaldı. Yapılan bir anlaşmayla da kuşatma kaldınldı. Bu anlaşma gereğince Çin’in kuzeyindeki bozkırlar, Çin tarafından Hunlara bırakılacak, Çin her yıl Hunlara ipekli kumaşlar, şarap, pirinç ve çeşitli yiyecek maddeleri verecekti. Gene anlaşma gereğince, Çin imparatoru kızını Mete’ye verecekti (İ.Ö. 200), Çin’e karşı kazandığı bu başarıdan sonra Mete, Baykal gölü kıyılarından, İrtiş ırmağı boylarına kadar olan bölgeleri ve Kuzey Türkistan’ı ele geçirdi. Yüe-çileri kesin olarak Hunlara bağladı. İ.Ö. 176’da Çin imparatoriçesi Lü’ye gönderdiği bir mektupta, Asya Hun İmparatorluğu’na bağlı boyların ve kent devletlerinin sayısını 26 olarak bildirmekteydi. Mete öldüğü zaman arkasında güçlü ve büyük bir devlet bıraktı.
Akhunlar (Akhun Devleti)
Asya Hunlarıyla akraba olan Akhunlar (Eftalitler de denir), İ.S. 350’den sonra Altay dağlan bölgesindeki Kazakistan’a göç ederek, egemenlik alanlarını Seyhun ırmağı dolaylarıyla Sogd (Semerkand) bölgesine yaydılar ve V. yy’da başlanna Heftal adında bir aile geldi. Kimi tarihçilere göre de Eftalit adı, İran kökenli bu ailenin adından geliyordu.
Heftal ailesi zamanla egemenliğini Afganistan ile Kuzey Hindistan’a yaydı. İç Asya’da Hotan, Kuça, Aksu ve Kaşgar bölgeleri de Heftal ailesinin egemenlik alanına girdi. Akhunlar, Sasanilerle zaman zaman dostluk ilişkileri içine girmişlerdi; hatta İran’da meydana gelen bir ayaklanma da Akhunlarm İran’a gönderdiği güçlerin yardımıyla bastırıldı. Ama Akhunlar Devleti, VI. yy’da batıdan Sasanilerin, doğudan Göktürklerin saldırılarına uğrayarak yıkıldı ve topraklan Göktürklerle Sasaniler arasında paylaşıldı.
akhun devletinin en önemli hükümdarı kimdir