Eski Çin sanatlarının Japonya üstündeki derin etkisine karşılık, Japon sanatı, Batı dünyasının duygu ve düşüncesine daha açık gibidir. Bu belki de Japonya’nın, bireye ve bireysel kültüre Çin’den çok daha fazla yer vermiş olmasındandır. Japon heykelcilerin daha çok oyulmuş ya da kalemle çizilmiş olan yapıtları, tinselliğin izlerini taşıyan bir estetik duygusunun anlatımıdır ve kuşkusuz insan bedeninin çıplak ya da giyimli olarak canlandırılması düşüncesinden uzaktır. Japon sanatçılar tunçtan (Tori’nin 623’te yaptığı Buddha Üçlüsü) ve ağaçtan çok güzel heykeller yapmışlardır (Jaço’nun Amida Nyoray adlı yapıtı; 1053). Buna karşılık, ülkede çok ender olarak bulunan bir gereç olan taştan hiç yararlanmamışlardır. Heykel sanatının gerilemesi de çok erken bir dönemde başlamıştır: XIII. yy’dan ve Kamakura döneminden soma (tunçtan yapılmış Büyük Buddha heykeli [1252] gerileme döneminin habercisidir) gerçek yaratılara pek rastlanmaz.
Son Yorumlar