Alman fizikçisi (Hamburg, 1857- Bonn, 1894). Berlin Üniversitesinin fizik laboratuvarında çalışmaya başladığı sıralarda Alman fizikçisi Helmholtz’un dikkatini çeken, daha sonra Karlsruhe Yüksek Teknik Okulu’nda (1885) ve Bonn Üniversitesinde profesör olan Heinrich Rudolf Hertz, 1887’de sarmal biçimde dolanmış iletken bir tel ve yüklü bir kondansatörden oluşmuş bir bobini seri halde bağlayarak elektromagnetik dalgaların üretilebileceğini gösterdi; kondansatörün boşalımı salımmlı olduğundan, uyarıcı adını verdiği, yüksek frekanslı osilatör kullandı. Daha sonra, salmımlı devreyi beslemek için bir Ruhmkorff bobininden yararlandı (genellikle yüksek gerilim üreteci olarak kullanılan bir tür transformatör) ve bir rezonatör yardımıyla devrenin birkaç metre ötesinde elektromagnetik dalgalar elde etti. Rezonatör, kesikli bir metal telden oluşuyor ve bu tel bir osilatörün yakınına konduğunda, telin iki ucu arasında kıvılcımlar oluşuyordu. Hertz, rezonatörün, uyarım frekansına bağlı olan belli bir boyutu olduğunda, etkin. ı daha da kesin olduğunu gözlemledi. Böylece, dalgaların devirli olduğunu, dalga boylarının üretece göre, birkaç metreyle 30 cm arasında değiştiğini, elektromagnetik dalgaların açıkça ışık hızıyla aynı hızda yayıldıklarını ve bunların, ışık dalgaları gibi yansıyabildiklerini, kırılabildiklerini ve polarlaşabildiklerini gösterdi. 1865’teıı başlayarak, ışık dalgalarının, varlığını gözlemediği elektromagnetik dalgalardan başka bir şey olmadıklarıyla ilgili varsayımlar ortaya atan Maxwell’in kuramları da böylece, 1888 yılında Hertz tarafından deneysel olarak doğrulanmış oldu. Söz konusu dalgalar, bu tarihin sonra da Hertz dalgaları diye adlandırılmaya başlandı ve 1890’dan sonra bu buluşların fizik alanında, özellikle de radyoelektrikte büyük etkileri oldu.
Hertz Dalgaları
Heinrich Rudolf Hertz’in incelediği elektriksel salnımlardan doğan elektromagnetik dalgalara verilen ad. Bir elektromagnetik dalga, birbirine dik iki eksen boyunca yönelmiş bir E elektrik alanıyla, bir B magnetik indükleme alanının birleşmesiyle oluşur. Radyoelektrik için, kullanılan dalga, birbirine oluşur. Radyoelektrik için, kullanılan bunlara Hertz dalgaları ya da radyoelektrik dalgalar denir.
Ses. dalgalarının tersine, elektromagnetik dalgalar, boşlukta da yayılırlar. Bağıl yalıtkanlık sabiti e, olan bir ortamda dalganın v yayılma hızı v = ’dir (c ışığın boşluktaki hızıdır).
Havada e kesin biçimde l’e eşittir, v ve c karıştırılabilir: Dolayısıyla Hertz dalgaları havada ışık hızıyla yayılırlar (saniyede yaklaşık 300 000 km). Bu dalgaların yararlarından biri, bir devreden bir akım geçirerek kolayca üretilebilmeleridir. Hertz dalgaları, yeterli yükseklikte frekansa sahip, dalgalı akımların geçtiği devrelerin yakınlarında oluşurlar. Yayınlayıcı antenler, ışınlanacak dalgaya elektriksel nitelikleri uyarlanmış özel devrelerdir. Kullanılan akımlar, genellikle, temel devresi çoğunlukla bir kondansatör ile bir indükleyicinin (bobin) paralel birleşmesiyle oluşmuş ve paralel rezonanslı devre adını alan osilatörler tarafından sağlanır.
Bir dalgayı oluşturan iki alan, bunların üretiminde kullanılan akımların doğrudan fonksiyonu olan büyüklükler olduklarından, bir Hertz dalgası aracılığıyla bir haber iletmek olasıdır. Bu amaçla, haberin, uygun aletler aracılığıyla (sesler için mikrofon, görüntüler için kameralar, vb.) önceden elektrikli işaretlere dönüştürülmesi ve yayıcı antende kullanılan akımın bu işarete bağlı olması gerekir.
Hertz dalgalarının alınması, bir anteni oluşturan devrede bir e.m.k. (elektromotor kuvvet) oluşturabilmeleri özelliklerinden yararlanılarak gerçekleştirilir; bir elektromagnetik dalganın uzaktan algılanması, bir Hertz rezonatörüyle ortaya çıkarılabilir. Bir alıcı antende oluşmuş e.m.k., bir osilatördekiyle aynı paralel rezonanslı devre içinde bir akımın üretilmesinde kullanılır. Daha sonra, bu akım güçlendirilir ve taşınmasını sağladığı haber, taşıyıcı işaretten ayrılabilir. Böylece, uygun bir transdüktörde bir sese, bir görüntü noktasına dönüştürülen yararlı bir işaret elde edilir.
Son Yorumlar