Peygamberimiz, “Irmak veya deniz kenarında abdest alsanız bile suyu israf etmeyiniz.” buyurmuştur. Ahmet bin Hanbel, Müsned, C 2, s. 181. Kaynak israfının önlenmesi, bu bilincin kazandırılması ve ekolojik dengenin korunması açısından yukarıdaki hadisi yorumlayınız.
Para, zaman, emek ve benzeri şeyleri gereksiz yere harcamak savurganlıktır. İhtiyaç duyulmayan bir eşyayı satın almak, eşyaları iyi kullanmayarak yıpratmak, zamanı boşa geçirmek, doğal kaynakları gereğinden fazla kullanmak savurganlıktır. Yiyecek ve içecekleri gereğinden fazla alıp artanların atmak da savurganlığa girer.
Evinde televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyaları varken yenilerini alarak gereksiz harcama yapan kimse, başkalarına muhtaç duruma düşebilir. Elektrik, benzin, doğal gaz gibi maddelerin gereğinden fazla tüketilmesi, fiyatlarının yükselmesine, dolayısıyla insanların bunlar için daha fazla para ödemesine yol açar. Savurganlık, doğaya zarar verir. Örneğin, ağaçtan yapılan kağıt, mobilya ve benzeri eşyaların iyi kullanılmaması, ağaçların fazla tüketilmesine neden olur.
Zamanın boşa harcanması, insanın başarısını engeller. Gelecek güne aktarılan iş, o güne ait işin yapılmasına engel olur. İşler gününde yapılmazsa önemini yitirir ve bir yarar sağlamaz. Onun için atalarımız, “Demir, tavında dövülür.” demiş ve “Bugünün işini yarına bırakma.” diye öğüt vermişlerdir.
Dinimiz tutumlu olmayı emretmiştir. Çünkü tutumluluk, insan için yararlıdır.
Son Yorumlar