1961 Anayasasında Hangi Değişiklikler Yapılmıştır? Özellikle 1969 seçimlerinden sonra iktidarlar, 1961 Anayasasını eleştirmeye, Anayasanın ülke gereksinmelerine cevap vermediği görüşünü işlemeye başlamışlardır. Bu tür eleştiriler, özellikle 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra kurulan partisiz hükümet döneminde artmıştır. Anayasaya yapılan eleştiriler, genel çizgileri ile aşağıdaki gibi sıralanabilir:
1961 Anayasasına yapılan eleştiriler
a) Anayasanın özgürlükler düzeni toplumun gereksinmelerine uymaz. Anayasa, özgürlüklerin kötü yönde kullanılmasına uygundur.
b) İki Meclisli sistem yasaların çıkarılmasını geciktirmekte ve güçleştirmektedir.
c) Yürütme, güçsüzleştirilmiştir. Oysa yürütmeye toplum gereksinmelerine uygun düzenleme yetkisi tanımak gerekir.
d) Anayasa Mahkemesinin Yasama, Danıştayın da, Yürütme üzerindeki denetimi, iktidarı iş göremez bir duruma getirmektedir.
e) Özerk kuruluşlar, devlet içinde birer devlet gibi hareket etmektedirler.
Nasıl, 27 Mayıs’dan önce karşılaşılan her tür sorunun çaresi olarak, Anayasa değişikliği öngörülmüş ise, 1969 seçimlerinden sonra karşılaşılan her türlü sorunun kaynağı yine Anayasada aranmıştır. Karşılaşılan sorunların ortadan kaldırılmasının çaresi, yine Anayasada değişiklik yapmada bulunmuştur.
1961 Anayasasında yapılan değişiklikler
1961 Anayasasında, ilki 1969 ve sonuncusu da, 1974 yılında olmak üzere 7 kez değişikliüe gidilmiştir. Bunların içinde, Anayasada önemli değişiklikler yapan yasalar, 12 Mart döneminde çıkarılan yasalar olmuştur. Anayasada yapılan değişikliklerden bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir.
a) Siyasi partilere mali kaynak için hazine yardımı yapılması, bir Anayasa kuralı haline getirilmiştir (m, 56).
b) Anayasada öngörülmüş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin aylık ve ödeneklerine yapılacak zam ve ilavelerin, bunu izleyen ilk genel seçim n sonra uygulanacağına ilişkin kural kaldırılarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin mali durumlarını iyileştirme olanağı sağlanmıştır (m. 82).
c) Anayasa ile getirilen özgürlükler düzenine, genel ve özel nitelikte önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Genel kısıtlama ilkesi, tüm özgürlüklere uygulanabilecek kısıtlamaları gösterir. Buna göre, temel hak ve özgürlükler, Devletin milleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğünün, Cumhuriyetin, kamu düzenin, milli güvenliğin, kamu yararının, genel sağlığın ve genel ahlakın korunması amacı ile kısıtlanabilecektir. Anayasada bulunan özgürlüklerden hiç biri, insanların özgürlüklerini veya Türk Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü, veya ırk, dil, sınıf, mezhep ve din ayrımı ile, Anayasada gösterilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak kastı ile kullanılmayacak ve temel hak ve özgürlükleri kötüye kullananlar cezalandırılacaktır.
Temel hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalardan ikinci kümeyi, Anayasanın çeşitli maddelerinde düzenlenmiş olan temel hak ve özgürlüklere ayrıca getirilen özel nitelikteki kısıtlamalar oluşturur. Bu alanda getirilen kısıtlamalardan bir kaç örnek vermekle yetinilecektir:
- Yargıç kararı olmadan, belli hallerde, gazeteler toplanabilecektir (m. 22).
- Tutuklanan veya yakalanan kişinin en yakın mahkemeye gönderilme süresi, yirmi dört saatten kırk sekiz saate, toplu olarak yapılan suçlarda ise, 15 güne çıkarılmıştır (m. 30).
- Dernek ve sendika kurma hakları kısıtlanabileceği gibi, belli hallerde dernekler, hakim kararına kadar, faaliyetten alıkonulabilecektir (m. 29, 46).
- Memurlar, sendikalara üye olamayacaklardır. Kamu hizmetlileri sendikalarının faaliyeti sona erdirilmiştir (m. 119, g. m 16).
d) Yasama alanında yapılan değişiklikler arasında, hükümete «kanun hükmünde kararname» çıkarma yetkisi tanınmıştır, (m. 64). Yasama alanında yapılan ikinci değişiklik ise, gensoru yetkisinin kullanılması ile ilgilidir. Gensorunun bir engelleme aracı olarak kullanılması önlenmek istenmiştir (m. 89).
e) Yürütme alanında yapılan değişiliklerin en önemlisi, özerk kuruluşlarla ilgili olanıdır. Radyo ve Televizyon Kurumunun ve üniversitelerin özerklikleri daraltılmış, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunu düzenleyen Anayasa maddesinden özerk sözü de çıkarılmıştır (m. 120, 121).
f) Diğer bir değişiklik kümesi, silahlı kuvvetleri ilgilendirmektedir. Milli Güvenlik Kurulunun görüşlerine biraz daha ağırlık verilmiş (m. 111), sıkıyönetimi gerektirecek durumların kapsamı genişletilmiş¬tir (m. 124).
g) Yargı alanında, yapılan değişiklikler ve düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır:
Askeri yargının yetki alanı genişletilmiştir (m. 138).
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kurulmuştur (m. 140).
Adalet Bakanının Yüksek Hakimler Kuruluna oy sahibi olarak katılması sağlanmıştır, (m. 143).
Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini yalnız biçim yönünden inceleyecektir (m. 147).
Anayasa Mahkemesine doğrudan iptal davası açma hakkı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grup kuramayan partilerden alınmıştır (m. 149).
Devlet Güvenlik Mahkemesi kurulması, bu mahkemelerde görev alacak hakim ve savcıların atanmasında, adayların Bakanlar Kurulunca gösterilmesi. Atamanın Yüksek Hakimler Kurulunca yapılması yolu getirilmiştir (m. 136).
Son Yorumlar